Thread Rating:
  • 10 Vote(s) - 2.8 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Keçi Beslenmesi
#1
Keçi Beslenmesi

Çanakkale 2010 Kongresi, keçi beslemenin ne derece geniş bir yelpazede yapılabileceğinin tanımlanması bakımından önemli örneklere şahitlik etmiştir. Bu yelpaze içerisinde bir tarafta tamamen ekstansif sistem, maki alanlarından kaba yem amaçlı faydalanma (8), diğer tarafta ise modern olarak tanımlanan, entansif süt sığırcılığında olduğu gibi yıl boyu kaba yem olarak silo yemlerinden yararlanmayı öneren sistemin yer aldığı görülmektedir (2). Kongrede, genel anlamda Ülkemize özgü koşullar nedeniyle “keçiyi keçi gibi besleme”vurgusu ile ağırlıklı olarak meraya dayalı besleme ön plana çıkmıştır. Ancak entansif süt keçiciliğine uygun genotiplerin varlığı, uygun koşullar altında tamamen barınakta, yem çeşidinin ve kalitesinin yıl boyunca değişmediği sistemi de gündeme getirmiştir. Söz konusu sistem içerisinde, küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde Ülkemizin alışkanlıkları arasında olmayan silo yemlerinin kaliteli kaba yem olarak kullanımının ön plana çıkması gereği vurgulanmıştır (2, 22).

Ürün Kalitesi ve Hijyen

“Özel ürün” olarak pazarlanma potansiyeline sahip Ülkemiz keçi ürünleri üretiminde hijyen sorunu, hayvancılıktaki diğer üretim dallarında da olduğu gibi, önem taşımaktadır. Ülkemiz keçi yetiştiricisinin koşulları (eğitim seviyesi, sosyal durumu, ekonomik durumu, sürü büyüklüğü, bireysel değil sürü bazında uygulama gereksinimi, ekstansif karakteri, farklı sistemlerin varlığı) üretimde hijyen sorununun büyümesine ve çözümünün daha da zorlaşmasına neden olmaktadır. Keçi sütüne dayalı ürünler gün geçtikçe popülarite kazanmaktadır (19). Kongrede özellikle peynirin yanı sıra farklıürünler için de keçi sütünün önemli bir alternatif olduğu gösterilmiştir (dondurma, kefir, bebek maması) (13, 24, 26). Ancak asıl vurgulanması gereken kongrede yer alan bildirilerde keçi ve oğlak/çebiç etine olan akademik ilginin artmış olmasıdır (4, 14, 15, 25). Bildiriler besi, karkas ve et kalitesini birlikte işlemekte ve keçinin yine önemli bir alternatif kırmızı et kaynağı olabileceğinin altını çizmektedir.

KEÇİLERDE ÇİFTLEŞME NE ZAMAN YAPILMAKTADIR?

Keçilerde koyunlar gibi mevsime bağlı kızgınlık gösteren hayvanlardır. Sonbaharda günü ışıklı sürelerinin, ışık yoğunluğunun ve hava sıcaklığının düşmesi ile kızgınlık gösterirler.
Teke Katım Zamanı; Keçilerin kızgınlık göstermesine, yeme, meraya ve pazarlama koşulları dikkate alınarak teke katımı yapılmalıdır. Aşım genellikle sonbaharda yapılır ve 1,5-2 ay sürer. Serbest aşımda teke başına 30-35 dişi, elde aşımda 60-90 dişi hayvan hesaplanmalıdır.

GEBELİK DÖNEMİNDE KEÇİLERİN BESLENMESİ

Gebeliğin başlarında keçilerde şok etkisi olan davranışlardan kaçınılmalıdır. Gebeliğin son iki ayında ise hacimli ve sulu yemler yerine yüksek proteinli yoğunlaştırılmış yemler ve iyi kaliteli kuru çayır otu veya yonca otu vermek gerekir. Keçilerin düzenli olarak meraya çıkartılması ve gerekli hareket imkânının verilmesi zorunluluğu unutulmamalıdır, imkânımız varsa gebe keçileri diğerlerinden ayrı olarak işletme merkezine yakın yerlerde otlatmalıyız.
Doğum yaklaştıkça keçilere gösterilen özen daha çok arttırılmalıdır. Doğum yatarak olabileceği gibi ayakta da olabilir. Normal doğumda müdahale etmeden olayı seyretmek en doğru yoldur. Şayet herhangi bir zorluk varsa doğuma yardım edilmelidir.

DOĞUMDAN SONRA OĞLAKLARIN BAKIM VE BESLENMESİ

Doğumdan sonra oğlakların ağız ve burunlarım temizleyerek rahat nefes almaları sağlanmalıdır. Göbek kordonu 3-4 parmak aşağıdan kesilerek tentürdiyot dökülmelidir.
Yeni doğan oğlaklara ilk 3-5 gün ağız sütü verilmelidir. Daha sonra oğlaklar ya anasının yanına bırakılarak doğal emzirme; ya da biberon ve kova ile yapay emzirme uygulanır. Yapay emzirmede sütün ısısına dikkat edilmelidir. Sütün ısısı 35-38 c° olmalıdır. Oğlaklara verilecek süt yarım kilodan başlayarak 1,5-2 kg.a kadar çıkabilir. Ayrıca oğlaklara doğumdan birkaç gün sonra iyi kalitede kuru ot ve kesif yem verilmelidir. Süt içirme dönemi l O-12 hafta sürer.
İlk altı ayda normal büyüyen oğlaklar günde 110-200 gram ağırlık artışı olmaktadır, bu dönemde düzenli süt içirilmesinin yanında kaba ve kesif yemin büyük yararları vardır. Bu yemler rumen gelişimi için önemlidir. 15 günlükten sonra yalama taşları konmalı oğlaklar yeşil yem yeme ve hava almak için yakın meralara çıkarılmalıdır.
Oğlaklarda doğumun ilk aylarında beslenmenin yanı sıra zorunlu bazı bakım işleri vardır. Bunlar numaralama, kastrasyon tırnak bakımı ve boynuz ve koku bezlerini köreltme işleridir. Şayet boynuz ve koku bezleri köreltilecekse doğumdan 3-4 gün sonra boynuz düğmeleri üzerindeki kıllar kontrol edilir. Düzgün değilse hayvanın boynuzlu olduğu anlaşılır. Buraya sodyum veya potasyum hidroksitli çubuk sürülerek veya dağlayarak boynuz köreltilmelidir. Boynuzdan sonra daha üstte bulunan koku bezleri de dağlanmalıdır.Böylece erkek hayvanların aşımda koku yapmaları engellenmiş olur.

ERGİN KEÇİLERİN BESLENMESİ

Keçiler diğer hayvanlara göre yem kaynaklarından daha iyi yararlanırlar. Sütçü keçiler gebeliğin ilk yansında eğer sağılmıyorsa sadece mera ve bir miktar kuru otla yetinebilir. Ancak gebeliğin ikinci yarısında keçiler hem yavruyu beslemek hem de bir sonraki laktasyona hazırlık yapmak durumundadır. Bunun için kuru ot ve taze otu ek olarak bir miktar kesif yem vermek yararlı olacaktır. Ancak aşırı beslemeden kaçınılmalıdır.
Doğumu izleyen ilk gün yeni doğum yapmış keçilere verilen kesif yem miktarı azaltılarak aşırı süt akışına engel olmak yerinde olacaktır. Ayrıca keçilerde ani yem değişikliklerinden kaçınılmalıdır. Keçiler yeterli miktarda kaba ve kesif yem sağlanması durumunda yem tüketiminde seçici davranan hayvanlardır. Bu nedenle hayvanın yemi seçmemesi için kıyılarak yedirilmesi gerekmektedir.

SÜT KEÇİLERİNİN BESLENMESİ

Süt keçilerin beslenmesinde, kritik sayılan başlıca üç dönem vardır. Bunlar sırasıyla, teke katımı ya da çiftleşme dönemi, gebeliğin son 1-1.5 ayı ve oğlaklamayla başlayan süt döneminin ilk iki ayıdır. Bu dönemlerde süt keçilerine elden verilecek yemlerin miktar ve niteliği, verimliliği etkiler.

TEKE KATIM DÖNEMİ BESLENMESİ

1. Keçilerin beslenmesi: Teke katımı zamanında, daha kaliteli bir beslemenin uygulanmasında birçok yarar vardır Bu yararlar arasında sırasıyla; keçilerin tekeye gelme süresinin kısaltılması(aşımların toplulaştırılması), ikizliğin artırılması, gebe kalma oranını yükseltilmesi ve gebeliği başarıyla sürdürülmesi sayılabilir. Buna aşım ya da katım dönemi beslemesi adı verilir. Teke katım dönemi beslemesi yaklaşık 4-6 haftalık bir süreyi kapsar. Bu süre içinde süt keçilerine 1-1.5 kg a kadar kuruot ve 250-300 g arpaya eşdeğer karma yem verilebilir. Ancak, keçiler dışarıda otluyorsa, ayrıca kuruot vermeye gerek yoktur, yalnız karma yem verilir.

2. Tekelerin beslenmesi: Aşım döneminde tekenin beslenmesine de özen gösterilmelidir. Tekelere verilecek karma yem, döl suyunun (meni) verimini ve kalitesini artırır, onları aşımda daha zinde tutar. Tekelerin beslenmesine, aşım döneminden önce başlanarak verilen toplam yem %10-15 düzeyinde artırılır. Bu düzey aşım dönemi boyunca, hatta aşımdan sonra 4-5 hafta daha sürdürülür. Teke katım döneminde, serbest olarak yedirilen kaliteli kuruot yanında teke başına günde 300-500 g tahıl karışımı yem verilir. Teke katım döneminde, keçi ve tekelerin mineral madde ihtiyaçlarını karşılamak için yalama taşından yararlanılmalıdır.

GEBELİĞİN SON DÖNEMİ BESLENMESİ

Gebe keçilerde gebeliğin son 1.5 ayı oğlağın ana karnında en hızlı büyüdüğü ve memenin giderek geliştiği döneme rastlar. Bu dönemde dengeli ve yeterli beslenen anaç keçilerin oğlakları iri doğar ve memenin süt üretme gücü uyarılır. Ayrıca ananın güçlü kalması da sağlanır. Bu durum, ikiz doğurma olasılığı yüksek süt keçilerinde önem kazanır. Gebeliğin son döneminde yem tüketimi azalır. Bununla birlikte, karma yem içeriğinin protein, enerji ve mineral yoğunluğu artırılmalıdır. Enerji düzeyi, karma yemdeki buğdaygil dane yemin yüzdesini yükselterek artırılmalıdır. Diğer yandan kalsiyum düzeyi artırılır, ancak süt humması riskini azaltmak için gebeliğin son iki haftasında düşürülmelidir. Sütçü keçi başına verilecek karma yem miktarı, 40-50 kg lık keçiler için gebeliğin ilerleyen dönemlerinde 200 g dan başlayarak 600-700 g kadar yükseltilebilir. Kaliteli kuruot miktarı 0.5 ile 0.8 kg arasında değişebilir.

SÜT VERİMİNİN İLK DÖNEMİ BESLENMESİ

Süt keçilerinde süt veriminin en yüksek olduğu dönem, oğlaklamadan sonraki ilk 6-8 haftalık dönemdir. Bu dönemde, en yüksek düzeyde süt elde etme, bununla birlikte anayı sağlıklı tutmak için dengeli ve yeterli bir besleme düzeni gereklidir. Ananın süt miktarının yeterli olması, aynı zamanda süt emen oğlakların hızlı gelişmesi açısından da önemlidir. Sağmal keçiler için iki seçenekli süt karma yemiyle besleme sistemi uygulanabilir; Sağmal keçiler, süt verimlerine göre gruplandırılır. Süt yemi karması sağım sırasında, öncesinde ya da sonrasında verilebilir. En yaygın olarak uygulanan sistem, sağım sonrası yemlemedir. Her bir sağmal keçi, süt verimine göre yemlenebilir. Ancak bu uygulama, çok yüksek verimli keçiler için geçerlidir. Üretilen her litre süt için, kuru otun dışında 400-600 g süt yemi karması hesaplanır. Süt yemi karması, %16 ham protein ve ortalama 700 kcal net enerji içermelidir. Yem fabrikalarından alınacak süt yemi dışında, yetiştiricilerin kendileri de karma yem hazırlayabilirler. Örneğin bir litre süt için keçilere (350 g arpa + 100 g pamuk tohumu küspesi) ya da (250 g arpa +100 pamuk tohumu küspesi + 100 g mısır) karışımından oluşan karma yem hazırlanabilir. Sağmal dönemde, keçilere verilecek karma yemin protein, vitamin, ve mineral düzeyi kadar enerji içeriği ve düzeyi de önemlidir. Enerji kaynağı büyük ölçüde tahıllardan karşılanmalıdır.

SÜT KEÇİLERİNİN BESLENMESİNDE TEMEL İLKELER

Keçiler, sığır ve koyunlardan farklı olarak ağaç yaprakları ve dallarından yem olarak yararlanabilirler. Kaba yemler, genellikle hayvanların yaşama gereksinimlerini karşılamada kullanılmalıdır. Yeşil yemin ve otlağın bulunmadığı dönemlerde, keçilere kuru ot ve kuru yonca verilmelidir. Keçilerin kaba yem ihtiyacı şeker pancarı posasından da karşılanabilir. Havuç, şalgam gibi kök ve yumru yemler de keçi beslemede kullanılabilir. Ancak bunlar, iştaha göre değil sınırlı verilmelidir. Süt keçilerinin beslenmesinde genellikle sağmal dönemde yeşil silo yemlerinden yararlanılabilir. Verilecek silo yemi miktarı, keçilerin günlük kurumadde ihtiyacının %40-60 ını karşılayacak düzeyde olmalıdır. Silo yemleri, sağımdan 3-4 saat önce yedirilmelidir. Günlük silaj miktarı 1-3 kg kadar olabilir. Yüksek süt verimli keçilerin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayabilmek için kaba yemlerin karma yemlerle desteklenmesi zorunludur. Keçilere verilecek karma yemin enerjisi, mısır ve buğdaygil dane yemler ve bunların değirmencilik artıklarından, protein ihtiyacı pamuk, ayçiçeği gibi yağlı tohum küspelerinden karşılanmalıdır.

SÜT KEÇİLERİNİN OTLATILMASI

Türkiye’de, az sayıda yetiştirilen süt tipi keçilerin dışında kıl keçilerin yaşama ve verim payı ihtiyaçları çoğunlukla mer’adan karşılanır. Keçi mer’aların ağırlığını da orman mer’aları oluşturur. Orman mer’alarından yararlanan keçi sayısı, getirilen sınırlamalar nedeniyle azalmaktadır. Bu bağlamda kıl keçi sayısında gözlemlenen azalma, melez süt keçisi yetiştiriciliğinin geliştirilmesiyle de ivme kazanabilir. Ancak şimdiki durumda bile denetimli ve birörnek otlatma yapılarak, hem orman mer’alarının aşırı sömürülmesi engellenebilir, hem de keçilerin gereksinimleri daha yüksek düzeyde karşılanabilir.

Denetimli ve bir örnek otlatma için aşağıdaki noktalara dikkat edilmelidir.

Sürü büyüklüğü 100-150 baş keçiyi aşmamalıdır.

Sürü mer’aya en çok 100 m. genişlikte ve 50 m derinlikte birörnek bir şekilde dağıtılmalıdır.

Keçiler dakikada 4-5 m yol alacak bir hızda yürütülmelidir. Çoban sürünün önünde yürümelidir. Olası ise bir yardımcısı olmalıdır.

Koruma amacıyla 80-100 baş keçiye bir köpek hesaplanmalıdır.

Geniş alanlı mer’alarda otlatmaya mer’anın bir kenarından başlanmalı, 150-200 m genişlikte bir şerit sonuna kadar otlatılmalı, sona ulaşıldığında geri dönülerek şerit bir kez daha otlatılmalıdır.

Engebeli mer’larda otlatmaya eteklerden ve yemin en iyi geliştiği yerden başlanmalı, keçiler daha sonra yukarıya doğru yavaş yavaş tırmandırılmalıdır.

Sıcak mevsimlerde, sabah güneş henüz etkili değilken sürü doğuya doğru, sıcak bastırınca kuzeye, akşam üzeri de batıya doğru sürü güdülmelidir.

Rüzgarlı havalarda, sabah ve akşam döneminde sürü rüzgar yönünde, öğleyin ise rüzgara karşı yönlendirilmelidir.

İlkbahar ve sonbahar aylarında hayvanlar tam gün olarak otlayabilirler. Ancak keçiler yazın sıcaktan dolayı öğle sırasında otlamayı sevmezler ve mer’adan yeterince yararlanamazlar. Bu nedenden dolayı gündüzün gölgeliklerde dinlendirilmeli, akşam üzeri mer’aya çıkarılmalı ve otlatma gece sürdürülmelidir.

İlkbaharda, sabah saatlerinde kırağıya dikkat etmeli, kırağı çözüldükten sonra mer’aya sokulmalıdır.

DOĞAL (ANALI) BÜYÜTME

Türkiye’de keçicilik işletmelerinde oğlaklar genellikle doğal yöntemle yani 2-3 ay süreyle anasının yanında bırakılıp onu emmesini sağlayarak büyütülür. Emiştirme döneminin süresi, işletmeden işletmeye ayrım gösterebilir. Ortalaması 60 gün olarak kabul edilebilir.

Oğlakların Yavrulukta Büyütülmesi: Süt keçiciliğine yönelecek işletmelerde oğlak verimi artacaktır. Bu durumdaki işletmelerde ikiz ya da üçüz oğlakların hızlı gelişmesini sağlamak, yemden yararlanmayı hızlandırmak ve sütten kesimden sonra oluşabilecek stresin etkisini azaltmak amacıyla yavruluk(*), adı verilen düzenlemelerden yararlanılabilir. Yavruluklarda aynı zamanda temiz ve taze su bulundurulur.

Yavruluktan yararlanılarak uygulanan beslemede dikkat edilecek konular şunlardır:

Yavrulukta oğlakların önünde taze ve sürekli yem bulunması çok önemlidir.

Asla yavruluk boş bırakılmamalıdır.

Oğlaklar, yavruluklara büyütme dönemine geçerken yavaş yavaş alıştırılmalıdır. Aksi durumda, birden bire başlayacak fazla karma yem tüketimi Çelerme’ye (Enterotoksemi) neden olabilir.

Yemlikler, su, yağmur, kar gibi istenmeyen etmenlerden korunmalı ve bütün yemlikler karma yem ile dolu olmalıdır.

Islak yemler küflü olabilir, bu nedenle yemlikler, sık sık denetlenmeli, bozuk yemler varsa yemlikten uzaklaştırılmalıdır.

Özellikle karma yemliklerdeki yem akış hızı çok iyi denetlenmelidir.

Derin ve eğimli karma yem yemlikler, oğlaklar için bir tehlike oluşturabilir. Bu da oğlaklarda ölüme neden olabilir.

Açık yemlikler, oğlak büyütmede kullanılabilir. Ancak yemlikler sık temizlenmeli ve en az günde iki kez doldurulmalıdır.

Açık yemlikler kullanıldığında oğlaklar, kim zaman yemliklerin içine girerek idrar ve dışkı yaparlar. Bu durum aynı zamanda yem kaybına neden olur.

Oğlak Büyütmede Kullanılan Yavruluk

Yavruluğun ölçüleri incelendiğinde dikey çubuklar arası aralık 12.5-15 cm, çubukların yerden yükseklikleri ise 50 cm olmalıdır. Oğlakların geçecekleri alanın yüksekliği, en az 120 cm olmalıdır. Dayanıklı ve uzun süre kullanılacak yavruluk kapısı, metalden yapılmalı, tercihen 2.5 cm ya da 3.5 cm kalınlığındaki paslanmaz çelik kullanılmalıdır. Kapı tahtadan yapılacaksa, sağlam olmalıdır. Ancak kullanım süresi, metal kapılara göre daha kısa olacaktır. Yavruluklar, oğlakların gün boyunca bölme içinde gezindikleri suluk, gölgelik ve diğer yapılara yakın olmalıdır. Oğlaklar, özellikle karınları doyurunca zıplama, tırmanma ya da diğer oyun davranışlarında bulunur. Bu amaçla yavruluk yakınlarına ağaç kütük, kaya parçası gibi cisimler konularak oğlakların oynamalarına yardımcı olunur.

ANASIZ (YAPAY) BÜYÜTME

Anasız büyütme, özellikle oğlak veriminin yüksek, buna karşılık keçi sütünün yüksek fiyatla değerlendirildiği ülkelerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Türkiye’de de süt keçiciliğinin gelişmesine koşut olarak oğlakların büyütülmesinde anasız büyütme devreye girebilir. Anasız büyütmede oğlaklar, doğar doğmaz analarından ayrılarak, özel biberonlarla, ya da özel emzikli kovalarla elden emzirilir. Bu büyütme yönteminde oğlakların besin gereksinimi ana sütü, ya da aynı besin değerindeki ve “yapay süt” olarak adlandırılan özel mamalarla karşılanır. Bu büyütme yönteminde, yeni doğan oğlakların ilk birkaç hafta her türlü çevresel etkilerden korunacakları bir ortamda bulundurulmaları gerekir. Özellikle çevre sıcaklığının önemi büyüktür. Oğlaklara sıcaklık bakımından rahat bir ortam sağlamak amacıyla reflektörlü ısıtıcı lambalardan yararlanılır. Yaklaşık 90 cm yükseğe yerleştirilen ve 250 watt gücündeki bu lambalardan bir tanesi 15 oğlak için yeterli kabul edilir. Bu yöntemde dikkat edilecek noktalar şunlardır:

Oğlaklar aç kalmamalıdır.

Ağıl iyi bir şekilde havalandırılmalıdır.

Sıcaklık 12-18 o C arasında tutulmalıdır.

Temiz ve sağlıklı bir ortam sağlanmalıdır.

Anasız büyütmede oğlaklara içirilecek süt miktarı (ml)

Özellikle keçi sütünün yüksek fiyatla satıldığı yerlerde ve gerekli emiştirme düzeneği olan işletmelerde yetiştiriciler, oğlak büyütmede ana sütü yerine süt ikame yemi de kullanmaktadır. Ancak yapay sütle besleme, özellikle sağlık açısından dikkat ve titizlik isteyen bir uygulamadır. Her emiştirme sonrasında ekipmanların temizliği çok önemlidir. Yapay emiştirmede genellikle iki tip emzik kullanılır. Bunların bir türü plastik kovalara takılır. Her kullanımdan sonra çıkartılır ve temizlenir, bir sonraki emiştirmeye hazırlanır. O takdirde oğlakları emzikli kovalara alıştırmak gerekir. Plastik tüpe bağlanan emziklerde ise, sütün akış hızı bir valf yardımıyla ayarlanır. Bu tip emziklerin temizliği daha zordur ve daha çok özen ister. Temizlik ve sağlık koşullarına dikkat edilmemesi durumunda kanlı ishal (koksidiyoz) tehlikesi ortaya çıkabilir. Yapay büyütme yapılan keçicilik işletmelerinde oğlak bölmelerinin alanı, yaşa göre ve oğlak başına altlık kullanılan beton tabanlı ağıllarda 1.8-2.4 m2, ızgara tabanlı ağıllarda ise 0.6-1.2 m2 olarak hesaplanır.

KALINTI SÜTLE BÜYÜTME

Makine ya da elle sağımla, keçiden alınamayan ve bu şekilde memede kalan sütle, oğlakların analarını emzirerek büyütülmesine kalıntı sütle büyütme denir. Bu yöntemle keçilerden hem daha fazla süt elde edilir, hem de oğlakların normal gelişmeleri sağlanır.

Yöntem başlıca iki şekilde uygulanabilir.

Tek sağım + Bir öğün oğlak emiştirme

Çift sağım + Emiştirme

1. Tek sağım + Bir öğün oğlak emiştirme: Oğlakların ağız sütünü 1-2 gün süreyle emmesinden sonra tek sağım + bir öğün oğlak emiştirme uygulamasına başlanır. Tek sağımdan sonra oğlaklar ana yanına bırakılır. Sağım sabah yapılıyorsa, oğlaklar akşama değin analarını emerler ya da anaları mer'adan dönünce emişlerine izin verilir, sonra ayrılır. Sağım akşam yapılacaksa, keçiler otlak dönüşü önce sağılır, sonra oğlaklar ana yanına bırakılır. Oğlaklar sabaha değin analarıyla birlikte kalabilirler. Ancak, keçiler otlağa çıkarılırken ayrılır. Bu yöntem, oğlak verimi yüksek melez sütçü keçilerde ya da yerli ırklarda uygulanabilir.

2. Çift sağım + Emiştirme: Bu yöntemde, oğlakların 1-2 gün süreyle ağız sütü emmelerine izin verilir. Daha sonra keçiler sabah ve akşam sağılırlar. Sağımı takiben kalıntı sütü emmek üzere oğlaklar analarının yanına 20-30 dakika süreyle bırakılır. Bol sütlü ve genellikle tek doğum yapan keçilerde bu yöntem uygulanabilir.





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)