Thread Rating:
  • 80 Vote(s) - 3 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
iyinin Yaninda Kötüde Var (Kar©glanin 23 Ocak 2019 Vaazi)
#1
RasitTunca-2 

iyinin Yaninda Kötüde Var - Kötünün Oldugu Heryerdede iyi Var ve Var da Olacakdir

(Kar©glanin 23 Ocak 2019 Vaazi)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

فَإِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا  إِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Fe inne meal usri yusrâ, İnne meal usri yusrâ.

Meali :

Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Muhakkak ki zorluk ve kolaylık beraberdir.

Sadakallahul Aziym inşirah suresi 5. ve 6. ayet


---oOo---

Hz. Ömer anlatıyor:

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

   “Âdem hata işlediği zaman,

   ‘Ya Rabbi! Muhammed’in hakkı için beni affetmeni istiyorum.’ diye yalvardı. Allah,

   ‘Ey Âdem! Kendisini daha yaratmamışken, sen Muhammed’i nereden öğrendin?’ diye sordu. Âdem:

   ‘Ya Rabbi! Sen beni elinle yaratıp ruhundan bana üflediğinde, başımı yukarıya kaldırdım. Arşın sütunlarında “La ilahe illellah, Muhammedurresulüllah” yazılı olduğunu gördüm ve bundan anladım ki, ismini kendi isminin yanında yazdığın kimse yarattıkların arasında sana en sevgili olandır.’ Bunun üzerine Allah şöyle buyurdu:

   ‘Ay Âdem, doğru söyledin; hiç şüphesiz Yarattıklarımdan bana en sevimli olan Odur. Onun hakkı için istediğinden ötürü seni bağışladım. Bilesin ki, eğer o olmasaydı, seni yaratmazdım.”


( Hadis-i Şerif ,Beyhakî, Taberanî, Hakim (bk. Hâkim, Mustedrek, II/615; Suyuti, ed-Dürrü'l-Mensûr, 1/116. Yusuf Nebhanî, Hucetullahi ale’l-âlemin, s. 210)

"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"

Yolculugumuza başliyoruz :

Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Cennetin kokusu beş yüz yıllık mesafeden duyulur. Yap­tığı iyiliği başa kakan, içki müptelası, anne ve babasına kar­şı gelen kimse, buna rağmen Cennetin kokusunu duyamaz."

( Hadis-i Şerif , Müslim: Cennet, 52, Mu'cemü'l-Evsat, 5:493 (4945.))

Peki bu hadisdeki güzel kokan cennet nerede o zaman, sen her hafta cennet burasi diyorsunda, bu güzel kokan yer neresi hani, derseniz:

Kabe, her arafat vakti, hacilar arafata cikdiginda, mis ve amber ile ile yikanmiyor mu? peki kabenin kokusu, ve hacca gidenler, hacidan döndügünden, adam mesela hacca taa amerikadan gelmiş, ve evine geri dönmüş, ve amerikadaki evine yeniden varinca, kabenin kokusu adamin üstünde zaten,  bilen bilir bunu, bilmeyen kokuyu alamyana ben ne diyen daha. hacidan gelen adamlarin zemzem koktugu, mis koktugunu bilmeyen varmi, ve ordan mis alip götürmeyen haci var mi? ve mislerinden ahbablarinad dagitmayan HACI adam var mi? öyleyse işte hacinin kokusu amerikada tüttümü? tüttü. Amerika nere? kabe nerede degilmi? ve bir tane astranotu al gel hac yaptir, sonrada al götür ayda astronotluga, o mis kokusu inan aydaykende yaninkiler alacakdir, o nun hacda geldigi beli olacakdir zaten, ama işde, ne hac nasip olmuş, ne de kokusu, ne de zemzemi nasip olmayan insanlar bahtsizlar. mesela adam hacca kendisi gidemez de, belki amcasi gitmişdir, ya da arkadaşi gitmişdir, ve ona, gelince, zemzem, tesbih, takke, seccad ve mis ikram etmişdir, işde o sayede, sende cennetin kokusunu aldin, amma hac ile, kabe ile, peygamber ile, alakasi olmayip, bunlarin tümünü inkar eden adamin neyine mis, neyine hac, neyine kabe, neyine bilmem mescidi nebevi ve ravza degilmi yani o cennetin kokusunu falan alamaz işte.

ve öyle olunca bu cennet tasvirlerimize devam, ederken buna rastladim biliyordumda, bana bu ufuk acildi, resimdeki yazan, yani bu cennetteki peygamerimizin

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

“Kabrim ile minberim arası cennet bahçesidir.”

( Hadis-i Şerif )

yazan yerdeki cennetin kapilarinda, bir kapisinda yani ravzanin kapisinda yazan isimlere bakin şimdi

Endülüslü büyük alim Kadı Iyaz’ın Şifa-i Şerif’inde geçtiği üzere, Hz. Âdem (as), kendisine yasaklanan meyveden yedikten sonra, Cenâb-ı Allah’a O’nu şefaatçi ederek yalvarmış;

- “Muhammed hürmetine beni affet!” demiştir. Cenâb-ı Allah’ın,
- “Sen Muhammed’i nereden biliyorsun?” sorusuna karşılık da,
- “Ben, Cennet’in kapısında ‘Lâ ilâhe illallah, Muhammedün rasûlüllah' yazısını gördüm. İsmi, Senin İsm-i Şerifi’nin yanında anılan biri, Sen’in yanında en kıymetli olmalıdır.” şeklinde cevap vermiştir.

o zaman cennetin kapisida buradaysa, daha ne? vaktim ve vaktiniz, yaşadiginiz bu vakit, mehdinin vakti ve altin cag degilde ne? cennet burada degilde, peki nerede? hadi sen göster bana o zaman.

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

Hz. Mehdi (as) Çekik Gözlüdür(Japon gözlü yani)

( Hadis-i Şerif )

Humrân bin A’yân der ki:

İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam’a şöyle arzettim: … Mehdi’nin GÖZLERİ ÇEKİKTİR, …

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 252)

Eski Resimlerimizden iki tane, yani o kadar eski degil, alti ay yada bir sene öncesi

[Image: Karoglan-Rasit-Tunca-New1.jpg]

Bu resimdeki adamda Çekik Gözlü birimi acaba, yani öyle estetik yüstetik degil. Delikanli iken nasilsa, Çekik Gözlü isek, şimdide öyle, buraya Avusturya ya geldigimde, ilk hoheneich diye bir yere geldim, ve ordaki disko ve gasthaus un sahibinin karisi beni japon zannetti ilk gördügünde, ve "sen japonmusun?" dedi bu gözler ve simsiyah saclar yüzünden. japon degilimde, amma peygammerin Çekik Gözlü diye tarif ettigi birine benziyorum belki degilmi haa?

ORJiNAL iLLAKi ORJiNALDiR

Ey insanoglu o zaman durunda bir miktar tefekkür ediniz,  kullarin orjinali bozarak yaptigi özellik ve güzelliklermi daha güzel, yoksa, hak tealanin veridigi makam ve güzeliklermi daha güzel ve orjinal acaba demek yokmu

Ve Anonakilerden 10 bin sene ömür yaşayanlar vardi diye söz ediliyor, ve hz Adem  atamiz için ise  3000 yil ömrü oldugu söyleniyor ve Hz Nuh yaklaşik bin yil, ve o zaman eger ölümsüzlük keşfolursa, ve Hz Adem nerede? buradami şu zamandami, yoksa gecmişdemi yaşadi, burdan aşagimi indi? buradan yukardamiydi? nerede, evvel nere? ahir nere? Allah kim? el evvel Allah kim? el ahir Allah kim? son Allah, son Anonaki kim? Ahir Allah kim? ve ben cennet cennet derken ise, bakin kiyamete dogru gidiyormuşuz meger. korktum, birden ürperdim, ve daha coooook önceleri yazdigim bir vaazim aklima geldi, ve namazda tahiyat, bir miktar, yani etahiyatüyü okuyacak kadar Allah için oturmak ibadetmiş. öyle olunca, bizden önce cemeatle namaz kilmayi caldilar, sonra abdest ile kiliyorduk onu, caldi deccal, ve teyemmüm ile kilar olduk, ve sonra onunlada yetinmedi ve, ayakda kiliyrduk, koltukta oturarak kilar olduk, ve bunun ucu nereye kadar peki, hallac kimdir bilirmisiniz, " Enel Hak yani ben Allah in" deyipde, adami bogazindan kurban keser gibi insanlarin kestigi adamin, ölüsüde Allah demiş ve akan kani yerde Allah yazmiş. ve öyle olunca işde bizde vahdeti vücud olunca, zamanin hallaclarindan olunca, bizim ölümüzde Allah der, dirimizde. dinde öyle bir hal vardir ki, hicbiryerin kiynaşmasa bile, gözün  ile ima  ile Allah der, namaz kilabilirisn, ve artik, son bir Allah diyen kalincan vaktinde dogru giyoruz

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Yeryüzünde Allah diyen Müslüman kaldıkça kıyamet kopmaz"

( Hadis-i Şerif , Müslim)

ve o benimiyim ki diyesim var, ve eger elinizden herşey alinirsa, oturun bir vakit, bir miktar, üc sübhanallah diyecek kadar bir zaman Allah i sadece kafanizdan düşünün yani Tefekkür edin, oda yeter elbet. bir anlik tefekkür, bin yil ibadete bedeldir demiş rasulallah

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

“Bir saat tefekkür bazen bir sene ibadetten daha hayırlıdır.”

( Hadis-i Şerif ,Suyutî, Camiu’s-Sağir, II/127; Aclûnî, I/310)

Kiyamatleri başima koparmak için yol arayan şeytan ve deccal köpegi, eger dilmiz gözümüz dursa, kalbimiz Allah dedikce, san yine galip gelcegiz inşallah, ne zaman bu kalp durdu, yapacak birşeyim belki o zaman kalmaz, amma yinde kanimiz belki hallac gibi yinede Allah yazar, Allah der. Ölümüzde Allah der, dirimizde, sen dirin neye yarar, ölün neye yarar, rabbini bilmeyen ahmak oldukdan sonra. bir köpek bile yemek yedigi kapiya hürmet eder, kapisini beklerken, sen yillardir Allahin verdiklerini yiyip icip, birde o na yani allah a karşi düşmanlik edersin.

ve işte Allah dogada, magnetizma diye bir şey yaratmiş ve, yani MIKNATIS, miknatisin bir parcasini kirsan, o toplu ignenin başi kadar bile kücük olsa, bülünür bölünmez, hemen iki kutup oluşturur, ve biri N pol biri biri de S pol kuzey kutbu ve güney kutpu, yani işde öyle olunca, sen bu yasayi degiştiremezsin, en kücük bir kafir kalsa, dünyada, onun yaninda  bir tanede iyi ve mümin biride olacakdir. ve eger kafir kalmasa bir kücük kafir kalsa bile, dünya mümin dolsa, yine o bir kafir, kutupluk etmeye devam edecekdir. magnetizma yasasi, Allah in dualite ve kutupluluk ve ezvac yasasi, iyi nerede, kötü de orada olmak zorunda, kötü nerede, orada iyi de olmak durmunda işte.


Nasil spor yapa yapa, kaslar kuvvetlenip gelişirse, Allah da benim sabir kaslarimi güclendirmek için, sabir denemesi yapiyor ve yaklaşik bir aydir başim dertten kurtulmadi,  iki tane arabam var, ve bir biri bozuldu,  o daha tamir olmadan, digeride bozuldu, burnumdan geldi, ve bize kahriye okuyan, büyü yapan ahmaklar, bunlarin bir gün hesabi sizden elbet sorulacak, Allah sizin sayenizde, benimde sabir ve tahammül kaslarimi güclendiriyor ki, taa o güne, tek Allah diyebilcek adam oldugumuz günde, Allah dan caymayip, tahammül edebilelim diye, rabbim, siz gibi ahmak köpekleri ile ben mhd sini daha kuvvetli kilmaya calişiyor işte.  yenilmedik, yilmadik, ve burnumuzdan gelse de caymak yok, devam dedik, bize sevaplari kaldi, siz ahmaklara da cehennem odunu günahlariniz kaldi. gecti yarisi gecti ,yarisi kaldi, onlarda gececek inşallah, biz daha kuvvetli ve sabirli ve tahammül kuvveti yükselmiş bir halde bu savaşdanda galip cikariz inşallah.

Kötü ile iyi ezvacdir yada kardeştir, yine aci ile tatli, mümin ile kafir, deccal ile mehdi, ve zorluk ile kolaylik örnegi ise kuranda bunun bir formül oldugunu gösterir, yani ayni formülü, bütün diger örneklerdede kullanabilelim diye, işde her ne kadar bu bir ay zor gecsede, kolaylikda onunla beraberdir elbet. Allahin yasasi bu, benim sözüm falan degil, ahmak köpkler, size kalan yaptiginiz cirkin ameliniz olacak elbet, pişman bile olmaya vakit bulamayacaginiz cirkin  ameliniz.

iyi ile kötü beraberdir de, ve fakat matemetik işaretlerinden olan Plus, yani ARTI işereti ile, minus yani EKSi işaretine baktigimizda, ARTI işaretinde EKSi Zaten var, fakat eski işaretinde sadece eksi var. yani iyi bir insanin icinde kötülükde var, o da kötülük yapabilir amma, o cüzi irdesini iyiye kullanip, o frene basip, kötülük yapmayan kimse, amma kötü, yani minus ve eksi bir kimsenin icinde iyilik yok, cebbar zalim kafir, o yüzden, onun imansiz oldugunu anliyorz

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَسَوَاء عَلَيْهِمْ أَأَنذَرْتَهُمْ أَمْ لَمْ تُنذِرْهُمْ لاَ يُؤْمِنُونَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve sevâun aleyhim e enzertehum em lem tunzirhum lâ yu’minûn.

Meali :

Onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.

(Sadakallahul Aziym YASİN Suresi 10. ayet)


ve sivilara baktigimizda, bu plus minus etkisi, mesela isinmiş, derecesi artmiş suya, plus derecesi veriliyor, ve yani aslinda minus dercedeki bir suyuda isitirak plus derecelere cikarabiliriz, kaynatipda ateşe maruz birkaarak onu plus derece yapariz,
matematikde baktigimizda, kendini cogaltmiş olanlar, plus sayi oluyor, ve kendisini azaltmiş olanlar minus oluyor.
mümin ve kafirde ise, kendini geliştirmiş ve takva sahibi kimseler iyi kimseler ve kendini geliştirmemiş dangalaklar kafir olmuş oluyor.
yine iman bahsinden bakinca, imanli kimse iyi kimse, ve plus veya pozitif kimse, kafir ise imansiz ise negatif kimse demek oluyor. ve yine Allah kainata yine minus plus etksi ve yasasi koymuş, ve bilgisayardada bu, siyah ve beyaz renk, veya dogru ve yanliş algisi ile, dogru yanliş sitemi, yani  metrix yazilimi, bilgisayarin arkasindaki enerjinin akiş sistemine verilen isme, biz bugün metrixel yazilim diyoruz. ve matrix filiminde, en sonda  deccali yani mr. smiti yenmeye calişan neo ve mehdi, işde artik enerjinin akiş yollarini gözleri kör iken bile görebiliyor, yani enerjinin akiş sistemi ise, bir yazilim, ve bu dogru tru veya yanliş false sisteminin versiyonlarindan ibaret, bütün digital sistem bunun üzerine kurulu, ve digital ve deccaliyet sistmide  bunun üzerine kurulu yani. ve herşeyin digital hesabini ele geciren  deccal, yani frekansal boyutunu bilen kafir, onu ters cevirerek, iyiyi  kötüye, aciyi tatliya, ve hatta cehennemi bile cennet veya cennetide cehennem yapabilmekde demek olur bu. ve cennetide cehenneme cevirebiliyor. yani o yüzden işde, alim birisini bile delirtip, manyakca hareketler yaptirabilcek gizli frekans ve sinyaller yolayarak da manuple edebiliyor, yani digital, sayisal sistem, ve hasib olan Allahin kainata koydugu ebced degerlerini, veya frekans degerlerini en iyi bilen bir kafir, veya hatta o öyleki, belkide yari insan yari robot, ve gözüde iki göze ihtiyaci yok,cünkü mesela sykpte  msn eden görüşmek için, senin iki kameraya ihtiyacin yok, bir kamere ve birde ekrana ihtiyacin var, o yüzden tek göz, tek kamera, yani  digital göz, tek göz demekde belki bu olabilir, ve digtal sistem ise, işde sayilar, eksi sayilar, minus sayilar ve, plus sayilar yasasi var kainatta, öyle olunca, iyinin oldugu heryerde kötü de var budur yani, arti 5 varsa, onun ZIDDI olan eksi 5 de var degilmi, o zaman bütün sistme dualite halinde, ve birinin varligi, digerininde var olmasina sebeb, meger hepsi yok olsa, yine sifir kalsa, sifir ortada, sifir var ya sifirda yine iki halde, varlik ve yokluk halinde, yine ezvac ve sayisal ve digit halde yani.

DECCAL veya DEGiTAL veya DIGITAL demekde işte, Kanaatimce, Bir nevi idraksiz bir varlik, yani idrak demek ne demektir derseniz : yani karar verme ve tefekür etme yetenegi olan irade sahibi bir varlik demek, irade ise bir şeyin olmasini isteyen, ve bunu isteyince de, bunun olmasinin yollarini arayan kimse demekdir. ve bu irade cüzi miktarda insana verilmiş, ve o mesela elma yemeyi ister murad eder, ve gider  marketten elma alir yer, yahut elma agaci diker kendi yetiştirip yer, ve muradina erer, ve irade etmiş olur. oysaki bir bilgisayar ve sayisal degerleri kullanarak hareket eden, bir nevi robot ve insan karişimi bir varlik, irade edemez, onun cani elma cekmez, ve elma yemek için bu prosdürlerede ihtiyaci yokdur, ve o ancak onun programina yazilan, bir ve sifirlardan oluşan, yani dogru ve yanliş kurallarina uyarak izledigi bir uygulmadan ibretttir. Bir nevi aynen bir cay veya nehir düşünün, ve o cay yada nehir boyunca yanlardaki tarla sahiplerinin, o nehir yada caya üstten bir nevi baraj, veya aynen su samuru gibi önünü germek için kapaklar koydugunu, ve sirasi ve nöbeti, sulama nöbeti gelenin, suyun önünü gerip, suyun onun tarlasina akmasini sagladigi, ve o sularken, suyun bütün diger yerlerden engellendigini onlara akmasinin kaldirilidigi, ve ondan aşagi dogruda artik suyun akmadigi gibi, işte o aynen elektrikde SPS sistmeindeki  1 demek, bilgisayarin metrixel yaziliminda da yalniş anlami taşir, ve eger bir kapakciga gelince, orayi acip acmamasi hakkindaki karari verecegi zaman, eger o kimsenin tarlasina su akmayacaksa, ordaki kapakcigin yanina veya üstüne gelince, o an nöbet onda degilse, kapakcikda 1 yazar, ve o zaman bilgisayar metrixel sistem ve enerji, veya su, yan tarlaya sapamadan düz akmaya devam eder, ve o kapakcigi acmaz, cünkü 1 yanliş demkdir. ve eger nöbet onda olan tarla sahibinin kapakcigina gelincede, oradada nöbet o gün ve o saat onda oldugu için, oun kapakciginin üstünde sifir yazar, ve  sifir ise dogru, turue demekdir ve işte Turue ve False sistemi ile calişir bu metrixxel yazilim, ve billgisayar cipi ve beyni, ve robotlarda ayni kural üzere calişan iradesiz ve idraksiz varliklar, ayni cehennemdeki, Allah in zebanileri hakkinda veya melekler hakkinda buyurdugu iradesiz varliklardir. yani zebanler, onlar kör sagir duymazlar, ve cehhenem ehli o zebanilere beni götürme cehenneme diye, ne kadar ciglik atarsa atsin, onlar onu duymaz ve acimadan alip götürüp cehennemin icine atarlar, ve yine melekler günah işlemez demek sadece emre itaat eder demekde budur, iradesiz varlik, kendi iradesi yok, sadece ayni robot gibi true ve false ve helal ve haram kurallarina uyan varliklar.  amma cebrail mikail ve israfil ve azrail bunlardan bir üstün melek grubu, ve bunlar yaratilinca, Allah ilk defa iradeli varlik halketmiş ve bu dört melek cinsi, irade kuveti en yüksek olan dört melek, ve onlara ademi yaratacagi zaman anlatilan kissada işte anlatilirki :



Nitekim genellikle sahih kabul edilen bir rivayete göre “Allah, Adem’i yeryüzünün her tarafından alınan toprak örneklerinin birleşiminden yaratmıştır. Bu toprağın çeşitliliğinden dolayı da Âdem’in nesli değişik karakterler taşır.” (bk. Ebû Dâvûd, Sünnet, 16; Tirmizî, Tefsîr, 2/1; Müsned, IV, 400, 406)

Yüce Allah; Âdem Aleyhisselâmı yaratmak istediği zaman (1), yere:

   "Ben, sen­den bir halk yaratacağım ki, onlardan, bana itaat edenler de olacak, onlardan, bana isyan edenler de olacaktır. Onlardan, bana itaat eden kimseyi, Cennet'e koyacağım. Bana isyan eden kimseyi ise, Cehennem'e sokacağım!"

diye Vahy etti. Sonra da (2), Cebrail Aleyhisselâmı, yerden (3), bir avuç toprak (4), çamur getirmesi için, gönderdi. Yer, Cebrail Aleyhisselâma:

   "Ben, senin, benden bir şey eksiltmenden, beni, yaramaz hale getirmenden, Allah'a sığınırım!(5) Ben, senin, beni eksiltmeni, istemiyorum! Çünki, Allah, benden bir halk yaratacak, bu halk da, Allah'a âsi olacak. Allah, onlardan dolayı, beni, bir ceza ile cezalandırır!" dedi.(6)

Bunun üzerine, Cebrail Aleyhisselâm, ondan, bir şey almaksızın (7) geri döndü.

   "Yâ Rabb! Yer, sana sığınınca, onu, sığındırdım.(8) Onun üzerinde durmayı, kendisini zorlamayı uygun görmedim." dedi.(9)

Yüce Allah, bundan sonra, Mikâil Aleyhisselâmı gönderdi.(10) Yer, Ona da, Cebrail Aleyhisselâma söylediği gibi söyledi.(11) Onun yapacağı şeyden dolayı da, Allah'a sığındı. Mikâil Aleyhisselâm da, onu, sığındırdı.(12) Yer, böyle, kendisinden bir şey alınmasından, Allah'a sığınınca (13), Mikâil Aley­hisselâm. ondan bir şey almaksızın (14) dönüp Yüce Allah'a, Cebrail Aleyhisselâmın söylediği gibi söyledi. Bunun üzerine. Yüce Allah, yere, Ölüm Meleğini gönderdi.(15) Yer, yine kendisinden alacağı şeyden dolayı (16), Allah'a sığınınca (17), ölüm me­leği:

   "Ben de. Allah'ın emrini, yerine getirmemiş olarak dönmemden Allah'a sı­ğınırım!" dedi.(18)

Yer yüzünden alacağını aldı ve tek yerden almadı.(19) Kırmızı, beyaz ve siyah topraktan aldı.(20) ve karıştırdı.(21) Böyle, yer yüzünden alınan topraktan yaratılmış olduğu için, Âdem Aleyhisse­lâma "Âdem" ismi verilmiştir.(22)

öyle olunca işte, cebrail ve mikail ve israfilin topragin veya insanin feryadini duyup, ona merhamet ettiklerini, ve fakat azrailin de, ayni şekilde iradeli olup ve fakat o iradesini Allahin emirine itaatden yana daha fazla kulandigi, ve öyle olunca, burada bir nükte daha ki demek ki, mikailden sonra Allah cinleri ve şeytanlari halketti, ve iradeli varliklar, ve fakat sonra şeytanin irade kuvvetini farkli yönde kullandigi ortaya cikinca,  Allah ona karşi Azraili halkettiki, şeytan, Allah a bile itaat etme konusunda ters irada kullandigi için, ve cebrailin mikalilin ise iradelerini insanin hayrina kullandigi için ve azraili halketti ki iradesini,  ne insandan tarafa, nede kendi menfaatinden tarafa irade edip, ve fakat iradesini Allahin emirina itaatden yana tutan Azrail halkolmuş oldu. ve onun bir türüde ceheennem askerleri oldu, malik ve askerleri ve bir türde cennet askerleri ve HURi ve GILMANLAR halkoldu yani.

ve Allahu Teala, bunlarin dişinda dünyada birde, veya hatta kainatta, Mischkultur varliklarin yaşamasina müsade etti, ve onlar ise, yani insan ve robot karişimi biyonik varliklar murad etti, ve onlardan ilki de DIGITAL ve ya DEGITAL ve DECCAL dirki, ve o ise bir nevi hata ürünü veya hatali varlik, ve aynen şeytanin iradeli varlik olup, ve fakat iradesini kendi menfatinden yana kullanan ve, bu konuda Allaha bile isyan eden türdeki iradeli varlik grubunun, şeytan ve robot karişimindan oluşanina DECAL ve digital varliklar grubu denildi. ve fakat yine huri ve GILMAN üretildiki, bunlarda insan ve robot karişimi biyonik varliklar, ve fakat bunlar ise, insana itatten ve fayda vermekden başka iradeleri olmayan iradeli biyonik varliklar demek olur. ve işte Deccal iradesiz, veya iradesini kendi menfaatine ve şeytani tarafa kullanan, insan şeytan ve robot ve melek ve cin karişimi bir Mischkultur karişik yaratiliştaki varliklar demek oluyor (Mr. Smitler) işte yani bir nevi hacker varlik, bozucu ifsad edici varlik, ve Allahin nefyetme kuvvetinin teceli ettigi bir varlik türü.

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَأَطِيعُواْ الرَّسُولَ وَأُوْلِي الأَمْرِ مِنكُمْ فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللّهِ وَالرَّسُولِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Yâ eyyuhâllezîne âmenû atîûllâhe ve atîûr resûle veliyyul emir minkum, fe in tenâza’tum fî şey’in fe ruddûhu ilâllâhi ver resûli in kuntum tu’minûne billâhi vel yevmil âhir(âhiri). Zâlike hayrun ve ahsenu te’vîlâ

Meali :

Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan veliyyul emire de itaaat edin. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin. Bu, daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir.

(Sadakallahul Aziym NİSA Suresi 59)

Buradaki ayete yillardir, harekeleme hatasi yüzünden, o ayetteki kelimeyi ulul emir diye ele almişlar, ve üstünüzdeki başbakanin emirine uyun diye yorum ve mana vermişler, halbuki o ayetin harekelemesi öyle degil, o veliyyul emirdir ki, ve nasil bir hastanin havela ve sevkiyat etme prosüdürü ve sistminde, eskiden önce, eger bakan dokdorun yapabilcegi alet erdavat techizat yoksa, bugün bu ev dokdorlari icinde ayni, önce ilk saglik ocagina havale eder, sonra orada da techizat yoksa, orasida hastaneye havale eder, orada da yeterli degilse, üniversite hastanesine havale erderse. işte Allaha itaat, anne babaniza itaat, peygambere itaat, sonrada peygamberlerden sonraki makam, başbakan degil, Allah dostlari diye anilan, Allah a yakin olup, emrine itaat eden ve, veli denen kullar, evliya ve ermiş velayet kazanmiş, yani Allahin dostlugunu kazanmiş kimseler gelir. Bir başbakanin Allah dostu oldugu nerden belli, git Amerikan  veya italyan veya fransiz başbakani  Allah dostumu ki itaat etmede sira ona gelsin. peygamberden sonra halbuki o ayette o an ki vahdeti vücuduna delalet etmekde, ve kainatin yönetimi, peygamberden sonra velilere gecer ve o an ki veli, baş veli, en büyük veli kim ise, önce o na sonrada diger kücük velilere itaati gerektirir bu itaat emri. ve burada demek ki onlara itaat demek Allah a itaat demekmiş ki, aynen azrailin itaatini ve iradesini Allah dan tarafa kullanmasi gibi de, insanoglununda itaat iradesini, Allah tan tarafa kullanmasi ögretiliyor ki, böyle yaparsa dünyada daha rahat ve huzur icinde yaşyacagi on telkin edilmekde kurandaki bu ayet  ile ve birde nisa 69 da ki ayette işte

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَمَن يُطِعِ اللّهَ وَالرَّسُولَ فَأُوْلَئِكَ مَعَ الَّذِينَ أَنْعَمَ اللّهُ عَلَيْهِم مِّنَ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَاء وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ أُولَئِكَ رَفِيقًا

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve men yutiıllâhe ver resûle fe ulâike meallezîne en’amellâhu aleyhim minen nebiyyîne ves sıddîkîne veş şuhedâi ves sâlihîn(sâlihîne), ve hasune ulâike rafîkâ

Meali :

Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddîklarla, şehidlerle ve iyi kimselerle birliktedirler. Bunlar ne güzel arkadaştır.

(Sadakallahul Aziym NİSÂ Suresi 69. ayet)

ve işte irdesinide aynen böyle Allah a itaatte kullananlarinda, aynen yukardaki ayette gecen iradeli  kimseler grubuna dahil olacagi  gibi nimet ve derceler ile ödüllendirilcekler belirtiliyor işte.

ve cihat etmek ise cehd etmek yani gayret göstermek demekdir, yoksa Allah bundan bozucu ve ifsad edici yikici olmayi kastetmez benim kanaatimice. cünkü sen bir araba yap, ve bunun için bütün mühendisini kullan, bütün bilgili kimselerin bilgisini ve teknolijini yetenegini kullan, bir araba yap, ve arabada yürüsün, ve Celal Bayar ahmagi gelsin benzini bitti diye bunu atip cürümeye biraksin ve bu ilmin körelmesine yol acsin, ve yilardir bunun izdirabini Türkiye cekmiyor mu haa. ve işte aynen o arabayi yaptikdan sonra, bütün emekleri üstten bir vinc ile vurup ezmek gibi, ve işe Allah insan yaratsin, ve irade versin, ev dam iş aş versin, o bir yanliş irade verdi diye, biri gelsin, onu öldürsün, bunca emek zayi olsun, sen istermisin, sera yapip, biber dometes yetiştir, ve tam biber versin, ve dometes versin, ve de ki yarin hasat edip almanya ya export edecegiz de. gece gelsin firtina, bütün hepsini tarumar etsin, ne aci degilmi, o kadar emek ne oldu, zayi oldu, sen nasil bundan izdirap duyarsan, Allah da emeklerinin zayi olmasindan elbet izdirap duyar, Allah yarattigi firavunundan bile vazgecmiyor, musa gibi peygamberi, elli kere (elli kinaye cokluk kastettim) ona teblig için gönderiyor  degil mi. öyle olunca savaş ve adam öldürüp orayi burayi yikmak, ifsad etmek de kerih görülen şeylerdir ki, Allah katinda da insanlar katinda da, ve işte iradesini ancak, o digital ve deccaldan tarafa kullananlar işte, menfaatleri için cigarasni yakmak için romayi ateşe verirler işte.


Rabbim, Mehdi ve Askerine, iradisini, Allah tan tarafda kullanmayi nasip edip, azrailin nasil ittatli bir melek oldugunu, ölümü bilipde,  ölüm meleginin kötü olmadigini anlamak, ve iradesini, menfaatinden tarafa kullanan digital ve deccal türü varliklarin şeriniden ve fitnesinden bizleri muhafaza buyursun inşallah.


--oOo---


أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ


''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.

سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ

Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve

etûbu ileyk.

--OoO--


Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 24 Ocak 2019 Perşembe

Original Kar © glan

Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)