Thread Rating:
  • 8 Vote(s) - 2.75 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Hz. Mehdi'nin çeşitli özelliklerini Peygamber Efendimiz şöyle bildirilmiştir:
#1
Hz. Mehdi'nin çeşitli özelliklerini Peygamber Efendimiz şöyle bildirilmiştir:

Güzel Ahlaklı Olması

Mehdi Allah'a karşı son derece boyun eğicidir. Ahlak bakımından Peygambere benzer. (Kıyamet Alametleri, s.163)

Ahlakı benim ahlakım olan bir evladım çıkacak. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 21)

Peygamberimiz'in üstün ahlakı Kuran'da şöyle haber verilmiştir:

Şüphesiz sen üstün ve pek yüce bir ahlak üzerindesin. (Kalem Suresi, 4)

Herkes Tarafından Çok Sevilmesi

Allah (c.c.) bütün insanların kalplerini onun (Mehdi'nin) muhabbetiyle dolduracaktır.

(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 42)

Mehdi zuhur eder, herkes sadece ondan konuşur, onun sevgisini içer ve ondan başka bir şeyden bahsetmezler.

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 33)

Ümmet-i Muhammed'den memnun olmadık hiçbir fert kalmayacaktır. (Kıyamet Alametleri, s. 163)

Onun hilafetinden yer ve gök ehli, hatta havadaki kuşlar bile razı olacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 29)

Mücadeleci Olması

Mehdi işi sıkı tutacak. (Kıyamet Alametleri, s. 175)

İnsanlar hakka dönünceye kadar mücadelesine devam edecektir. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)

Fitneleri önlemenin kendisine zor gelmeyeceği ve öldürmenin de onu vazgeçiremeyeceği Ehli Beytim'e mensup birisi (Mehdi) sahip olmadan günler geceler bitmeyecektir. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.12)

Mehdi hesabını çok seri bir şekilde görecek ve vaadinden dönmeyecektir. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 24)

Mehdi Doğu tarafından çıkacak. Karşısına dağlar bile dikilse onları ezip geçecek, o dağlarda kendisine yol bulacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 39)

Allah Kuran'da pek çok ayette elçilerinin güzel ahlakı ve mücadeleci karakterlerinden bahsetmektedir. Elçiler kavimlerinin tüm inkarlarına, alaylarına, tuzaklarına ve saldırılarına en güzel şekilde karşılık vermişler ve her zaman için Allah'ın yardımıyla galip gelmişlerdir.

Mehdi hem üstün ahlakıyla, hem de güçlü, mücadeleci karakteriyle tüm inananlara örnek olacaktır.

Öyleyse sen emrolunduğun şeyi açıkça söyle ve müşriklere aldırış etme. (Hicr Suresi, 94)

Öyleyse kafirlere itaat etme ve onlara (Kur'an'la) büyük bir cihad ver. (Furkan Suresi, 52)

Kendilerine yara isabet ettikten sonra, Allah ve elçisinin çağrısına icabet edenler, içlerinden iyilik yapanlar ve sakınanlar için büyük bir ecir vardır. (Ali İmran Suresi, 172)

Tebliğ Gücü (İrşad)

Hz. Mehdi, kuru bir ağacı diktiğinde de ağaç hemen yeşillenip yapraklanacaktır.

(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 43)

O (Mehdi) kuru bir kamış ağacını kuru bir yere dikecek, anında yeşillenip yaprak verecek. (Kıyamet Alametleri, s. 165)

Mehdi bir yere kuru bir dalı diker ve dal yapraklanıp yeşillenir.

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 67)

Bu hadisler zahiri manalarının dışında farklı şekillerde yorumlanmaktadır. Bu yorumlardan biri şu şekilde olabilir: Mehdi "kuru bir ağaç"a benzetilen bir insana teveccühüyle ve onu irşad etmesiyle; önceleri aynı kuru bir ağaç gibi etrafına faydalı olamayan bu insanı, bu kez yeşillenmiş ve meyve vermiş bir ağaç gibi etrafına, yani dinine, milletine ve bütün insanlığa faydalı hale getirecektir.

Bu müteşabih hadislerin anlamı, İmam Rabbani'nin kendi tebliğ gücüyle ilgili benzetmesinden de ortaya çıkmaktadır:

Allah-ü Teala, hidayet işinde; bana büyük bir güç verdi. O kadar ki, Kuru bir ağaca teveccüh etsem; o kuru ağaç hemen filizlenir. (Mektubat-ı Rabbani, 1/18)

Aşağıdaki hadis-i şerifte de benzer bir şekilde; önceleri cahil, cimri ve korkak olan bir insanın, ahir zamanın büyük mürşidinin tebliği ve eğitimiyle bilgili, cömert ve cesur bir hale geleceği, adeta önceleri kuru ve faydasız olan bir ağacın yeşerip yaprak vermesi gibi şahsiyetini değiştireceği bildirilmektedir.

Asrında cahil, cimri ve korkak olan bir adam hemen alim, cömert ve cesur olacak. (Kıyamet Alametleri, s. 186)

Hikmeti ve Anlayış Gücü

Hadislerde Hz. Mehdi'nin Allah tarafından kendisine verilmiş özel bir güce sahip olduğu bildirilmektedir:

“Keza (N.b. Hammad) Kaab’dan tahric etti, O dedi ki: O kimsenin bilmediği gizli bir duruma kılavuzlandığı için kendisine “Mehdi” denilmiştir...” (Ahir zaman Mehdi’sinin alametleri, Ali Bin Hüsameddin el Muttaki, sf.77)

Muhyiddin Arabi Mehdi'nin bazı özelliklerini saymaktadır. Aşağıdaki izahında Mehdi'nin dikkat çeken başlıca 9 özelliğine yer vermektedir:

1. Basiret sahibi olması

2. Kutsal kitabı anlaması

3. Ayetlerin manasını bilmesi

4. Tayin edeceği kimselerin hal ve hareketlerini bilmesi

5. Öfkelendiğinde bile merhamet ve adaletten ayrılmaması

6. Varlıkların sınıflarını bilmesi

7. İşlerin girift taraflarını bilmesi

Çünkü bunlardan haberi olan bir lider vereceği hükümlerde yanılmaz. Mehdi kıyas ilmini onunla hükmetmek için değil, ondan kaçınmak için bilir. Çünkü verdiği hüküm doğru bir ilham neticesi olacak. Yani Hz. Muhammed'in getirdiği şeriat üzere hükmedecek. Bu sebepledir ki peygamber onu vasfederken "Benim izimi takip edecek, hataya düşmeyecek" demiştir. Bundan anlıyoruz ki, Mehdi, şeriat sahibi değil, şeriata uyandır.

8. İnsanların ihtiyacını iyi anlaması

Çünkü onların her türlü işlerini görmek için Allah onu diğer insanlar üzerine seçmiştir. Liderlerin davranış ve faaliyetleri kendilerinden ziyade halkın menfaatine olmalıdır... Halkın yararına aykırı şeylerle uğraşıp, onların işlerini görmeyen bir lider azledilmelidir. Çünkü onunla diğer insanlar arasında fark kalmamıştır.

9. Bilhassa kendi zamanında ihtiyaç hissedilen gaibi ilimlere vukufu bulunması. Çünkü ancak o sayede yeni yeni zuhur edilecek meseleleri halledebilir. (Kıyamet Alametleri, s. 189)

Zamanın En Hayırlısı Olması

Muhammed ümmetinin en hayırlısı ve sizin zorlukları gideren veliniz olan kimseye katılın.. O Mehdi'dir." (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 57)

Devrinde yeryüzünün en hayırlısı kendisi olacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)

Mehdi (zamanındaki) insanların en hayırlısıdır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 58)

Cifr (Ebced) İlmini Bilmesi

Mehdi'nin vehbi ilme ait bir başka özelliği de ebced hesabını ve ona ait sırları bilmesidir. Taşköprülüzade Ahmet Efendi "Mevzuatu'l-Ulum" isimli eserinde (11/246) Mehdi'nin cifr ilmine vakıf olacağını kaydetmiştir:

Bazıları dediler ki, bu kitabı kemal-i vukuf ahir zamanda hurucu muntazar Hz. Mehdi'nin hurucuna mevkuftur ki, onlar cifr ilmine vakıf ve sırlarına arif olurlar. Kitab-ı enbiyayı salifeden dahi bu ilim varid olmuştur. (Mehdilik ve İmamiye, s. 252)

Cifr (ebced) ilmi için bkz. Hz. İsa bölümü

Sıkıntı ve Zorluklarla Karşılaşması

Mehdi, bizden, Ehl-i Beyt'tendir... Biz öyle bir ev halkıyız ki Allah bizim için ahireti dünyaya tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim muhakkak benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne uğrayacaktır.

Benden sonra Ehl-i Beytim bela ve mihnetlerle karşılaşacaklar ve tarda maruz kalacaklardır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)

İnkar içinde olan kavimleri uyarmak ve onları doğru yola davet etmek için gönderilen tüm elçiler, gönderildikleri kavimler tarafından yalanlanmış ve onların çeşitli itham ve iftiralarına maruz kalmışlardır. Ehl-i Beyt'ten gelecek olan Hz. Mehdi'nin de bu gibi eziyet ve sıkıntılarla karşılaşacağı hadislerde haber verilmiştir. (En doğrusunu Allah bilir.)

Hz. Muhammed'in aşağıdaki hadisi böyle bir durumu, "Mehdi'nin biat sırasında kendisinin birçok kahr ve haksızlığa uğradığını insanlara açıklayacağını" haber vermektedir.

... Mehdi, Resulullah'ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildiği bir sırada çıkar. İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der: "Ey insanlar! Ümmet-i Muhammed ve bilhassa onun ehl-i beyti çok belalar gördü ve bizler kahr ve haksızlığa maruz kaldık." (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)

Resulullah efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

Dininde kavi, güçlü olanın başına gelecek belalar büyük olur. (İbni Hibban)

Hak Teala bir kulunu sever veya kendine yaklaştırmak isterse, üzerine bela ve musibetleri ardı ardına gönderir. (İbni Ebi'd Dünya)

Hak Teala bir kimseye bir hayır diledi mi, ona bela ve musibet verir. (İmam Malik ve Buhari)

Aşağıdaki hadis-i şerifte de İstanbul'u fethedecek olan Hz. Mehdi ve yardımcılarına, fetihten önceki devrede hastalık, sıkıntı ve üzüntülerin isabet edeceği ve daha sonra bu sıkıntının kaldırılacağı bildirilmektedir.

Allah Konstantiniyye'yi (İstanbul'u) çok sevdiği dostlarının ehline fethedecek... Onlardan hastalığı ve üzüntüyü kaldıracak (Kıyamet Alametleri, s. 181)

Allah, Kuran'da birçok peygamberin kavimleri tarafından yalanlandıklarından, delilik ve büyücülükle suçlandıklarından ve daha pek çok saldırı ve eziyetle karşılaştıklarından bahseder. Elçiler tüm bu saldırılar karşısında sabretmiş, onlara en güzel şekilde cevap vermişlerdir.

Andolsun senden önce de elçiler yalanlandı; onlara, yardımımız gelinceye kadar yalanlandıkları ve eziyete uğratıldıkları şeye sabrettiler... (Enam Suresi, 34)

"Bize ne oluyor ki, Allah'a tevekkül etmeyelim? Bize doğru olan yolları O göstermiştir. Ve elbette bize yaptığınız işkencelere karşı sabredeceğiz..." (İbrahim Suresi, 12)

Sonra, ondan yüz çevirdiler ve dediler ki: "(Bu,) Öğretilmiştir, bir delidir." (Duhan Suresi, 14)

İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir. (Zariyat Suresi, 52)

Fakat o, 'bütün kişisel ve askeri gücüyle' yüz çevirdi ve: "(Bu,) Ya bir büyücü veya bir delidir" dedi. (Zariyat Suresi, 39)

(Firavun) dedi ki: "Andolsun, benim dışımda bir ilah edinecek olursan, seni mutlaka hapse atacağım." (Şuara Suresi, 29)

Ey iman edenler, Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın; ki sonunda Allah onu, demekte olduklarından temize çıkardı. O, Allah katında vecihti. (Ahzap Suresi, 69)

Dediler ki: "Onun için (yüksekçe) bir bina inşa edin de onu çılgınca yanan ateşin içine atın." (Saffat Suresi, 97)

Sonra onlarda (Yusuf'un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak (görüşü) ağır bastı. (Yusuf Suresi, 35)

Fakat Rabbi onu seçti ve onu salih olanlardan kıldı. O inkar edenler, zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. "O, gerçekten bir delidir" diyorlar. (Kalem Suresi, 50-51)

Mehdi'nin Gözetlenmesi - Takip Edilmesi

Deccal çıkınca, ona karşı müminlerden bir adam (Mehdi) yönelir. Derken o mümin kimseye birçok silahlılar, Deccal'ın merkezlerde gözetleme yapan silahlıları karşı çıkarlar. (Mehdilik ve İmamiye s. 37, Sahih-i Müslim, 11/393'den nakil)

Hadisin başlangıcında Mehdi'nin Deccal'ın silahlı adamları tarafından gözetlendiği ve takip edildiği bildirilmektedir. Önceki devirlerde de Allah yolunda mücadelede bulunmuş bazı peygamberlerin de benzer şekilde gözetlendiğini böylece kontrol altında tutulmak istendiğini Kuran'dan öğrenmekteyiz:

"O, kendisinde delilik bulunan bir adamdan başkası değildir, onu belli bir süre gözetleyin." (Müminun Suresi, 25)

Mehdi Hakkında Olumsuz Propaganda Yapılması

Mümin şahıs (Mehdi) Deccal'ı görünce: "Ey insanlar! Resulullah'ın zikrettiği Deccal işte budur" der. Deccal hemen onunla ilgili emrini verir de o zat karnı üzerine uzatılır ve arkasından: "Onu alın da yaralayın!" der. Artık o zatın sırtı ve karnı döve döve genişletilir. Bu sefer onu iki eli ve iki ayağı ile yakalar da fırlatır atar. İnsanlar Deccal'ın onu bir ateş içine attığını sanırlar. Halbuki o bir cennet içine atılmıştır. (Mehdilik ve İmamiye, s. 40)

Hadiste Mehdi'nin "sırtı ve karnından dövüle dövüle genişletilmesi" müteşabih olarak (benzetme yapılarak) söylenmiştir. Mehdilik ve İmamiye kitabının yazarı bu bölüm için "Mehdi'nin ünü "Durmadan etrafa ilan edilip yayılmaktadır" demektedir. Fakat bunu Deccal taraftarları yapacağı için bu propagandanın Mehdi'yi kötüleme şeklinde olacağını söyleyebiliriz.

Peygamberimiz devrinde İslam düşmanları, onu kötülemek için o devrin yayın organı sayılan şairleri kullanıyorlardı. Şairler, panayırlarda, çarşılarda peygambere çeşitli hakaretler ediyor, ona deli, büyücü, kahin şeklinde iftiralar atıyorlardı. Şimdi de İslam düşmanı olan Deccal yanlıları yazılı ve sözlü yayın organlarıyla Mehdi'yi kötüleyecekler, halkın nazarında itibarını sarsmaya çalışacaklardır.

Hadislerde Mehdi'nin başlangıç yıllarının sıkıntı ve zorluklarla dolu mücadele yılları olduğu anlatılmaktadır. "Altınçağ" ise Mehdi'nin yeryüzünde bulunduğu son dönemlere aittir. Mehdi ve Müslümanlar ancak bu devirde rahata, bolluğa, huzura kavuşacaklar ve sevgiye, barışa, kardeşliğe dayalı bir hayatı bu devirde yaşayacaklardır.






Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)