Thread Rating:
  • 8 Vote(s) - 2.88 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Namazin Farzlari
#1
Namazin 12 farzi vardir
6 si icinden
6 si disindandir

Namazın dışındaki farzlar:

1-Hadesten Taharet
bunun anlami insanin namaz kilabilmesi için cünüplük hayiz(kadinlarin adet günleri) lohusalik (dogum sonrasi) gibi seylerden temizlenmis olamsi lazimdir
2-Necesetten taharet
bunun anlami insanin elbisesinde ve namaz kilacagi yerde hayvan ve insan pisligi veya idrar meni lekesi ve artigi bulunmamasi lazimdir
3- Setri Avret
Bunun manasi insanin namaz kilarken avret yerelrinin örtülü olamsi lazimdir
erkeklerde: dizkapagindan göbeginin altina kadardir
kadinlarda eller ve yüz ve ayaklar haric her tarafinin örtülü olamasi lazim ve giydigi elbisenin bedenini saran cinsden olmamsi lazim
4-istikbali kible
bunun manasi insanin namaz kilarken kibleye dogru dönmesidir kiblenin kesin olarak bilinmedigi yerde kalbinin dogruladigi istikamaete dönülür ve yönüm kible kiblem kabe diye niyet edilir bir aracla seyahat edilirkende arac icinde aracin yönü kible olarak alinir ve yine yönüm kible kiblem kabe diye niyet edilir
5-vakit
yani bir namazin edasi için o vaktin girmesi gerekir vakti gectikten sonra o vakit ancak kaza edilir yalniz suda unutulmamalidirki peygamberimiz veda haccinda bütün ashabina iki namazi birlikte kilmis ve birisinde ögleyle ikindiyi ve birsinin vakti girmeden ikincisiyle birlikte kilmis yani cemi evel diye niyet edilmis ikincisinde aksamla yatsi birlikte kilinmis ve vaktinden sonra kilindigi için cemi tehir diye niyet edilmistir bu yaklasik 110 bin sahabinin ikrariyla sabittir yani eger bir vakitte insanin vakti müsait olamayacaksa vakti oldugunda bir namazi digerinin yanina cekip vaktinden evvel yahut vaktinden sonra kilinmasi caizdir
6-niyet
buda insanin hangi namazi kildiginin bilincinde olarak namaza durmasi lazim


Namazın içindeki farzlar:

1-IFTITAH TEKBIRI
yani namaza tekbir ile Allhu ekber diyerek baslamak
2-KIYAM
namazda ayakta durmak hastalar ve özürlüler bunun disindadir oturarak veya yatarak hatta ima ile göz ilede namaz kilinabilir
3-KIRAAT
namazda en az üc ayet kuran okumak
4-RUKUU
Namazda egilmek farzdir
5-SECDE
namazda secde etmek farzdir yani ellerin ayaklarin dizlerin alnin ve burnun yere degmesi gerekir
6-KADE-I AHIRDE BIR MITAR OTURMAK
namazlarin son oturusunda ettehiyyatüyü okuyacak kadar oturmak farzdir yani sabah namazinin farzinda ikinci rekatin sonunda oturmak dört rekatli namazlarda dördüncü rekatin sonunda oturmak aksam ve vitirdede ücüncü rekatin sonunda oturmak farzdir


Namazın farzları on ikidir. Bunların bir kısmı namazdan önce olup namaza hazırlık niteliğindedir. Bunlara "namazın şartları" denir. Bir kısmı da, namaza durunca yapılır ki bunlara da "namazın rükunları" denir.

Namazın Şartları:

1. Hadesten Taharet: Gözle görülmeyen pisliklerden temizlenmektir. Bu abdest almak, gusletmek, bunların mümkün olmadığı zamanlarda teyemmüm etmekle olur.

2. Necâsetten Taharet: Gözle görülen pisliklerden temizlenmektir. Bu pislikler namaz kılan kimsenin vücudunda, elbisesinde, namaz kılacağı yerde olur.

3. Setrü'l Avret: Örtülmesi gereken yerlerin kapatılması demektir. Erkeklerde diz kapağı ile göbek arası, kadınlarda ise el, yüz ve ayak dışındaki her yerin örtülmesi gerekir. namazın bir rüknünü eda edecek kadar bir zaman içinde örtülmesi gereken bir organın dörtte biri açılırsa namaz bozulur.

4. İstikbâli Kıble: Namaz kılan kimsenin Kâbe yönüne yönelmesidir. Göğsünü kıbleden (yaklaşık 45 derece) çeviren kimsenin namazı bozulur.

5. Vakit: Farz ve Vacip olan her namaz için belli bir vakit vardır. Namazların kendi vakitleri içinde kılınması farzdır. Vaktinden önce namaz kılınamaz. Özürsüz olarak sonra ya bırakmakta günahtır.

6.Niyet: Kılınacak olan namazın zihnen hatırlanmasıdır. İmamın imâmete, cemaatin da imama uymaya niyetlenmesi gerekir.

Namazın Rükunları:

1. İftitah Tekbiri: namaza başlama tekbiridir. Niyetten sonra "Allahu Ekber" deyip eller yukarı kaldırılıp tekbir alınır.

2. Kıyam: Namazda ayakta durmaktır. Gücü yetenler ayakta, yetmeyenler ise gücünün yettiği şekilde namazlarını kılarlar.

3. Kıraat: Namazda Kur'ân okumak demektir. Kıraat kıyamdadır ve en az üç kısa ayet miktarı okunmalıdır.

4. Rükû: Kıraatten sonra eller dizlere erişecek şekilde eğilmekten ibarettir.

5. Sücûd: Rükûdan sonra ayak, diz ve ellerle beraber alnı ve burnu yere koymaktır. Yalnız alnın ve burnun yere değmesi yeterli değildir. Alın yerin sertliğini hissetmelidir. Kalabalık cemaatlerde arka saftakiler ön saftakilerin sırtına secde edebilirler.

6. Kade-i Âhire: Namazın sonunda "et-Tehiyyâtü" duasını okuyacak kadar oturmaktır.


----------------

    Farz, vâcip veya nâfile türünden herhangi bir namazın geçerli sayılması için aranan şartlara sıhhat şartları denir. Bunlar namazın mahiyetinden bir cüz olmadıkları ve namaza hazırlık özelliği taşıdıkları için şart olarak isimlendirilir. Namaz ibadetini meydana getiren unsurlar ise namazın mahiyetini oluşturdukları için namazın rükünleri şeklinde ifade edilir. Bir namazın geçerli olması için aranan şartların ve rükünlerin yerine getirilmesi zorunlu olduğu için hepsi aynı zamanda namazın farzlarıdır.

Namazın on iki farzı vardır. Namazın farzları, namazın dışındaki farzlar ve namazın içindeki farzlar olarak iki gruba ayrılır. Namazın dışındaki farzlar, namazdan önce ve namaza hazırlık mahiyetinde olduğu için “namazın şartları” (şurûtü’s-salât) olarak adlandırılır. Namazın içindeki farzlar ise, namazın varlığı ve tasavvuru kendisine bağlı olduğu, yani bu farzlar namazın mahiyetini oluşturduğu için “namazın rükünleri” (erkânü’s-salât) adını alır. İşte namazın şartları ve rükünları…

NAMAZIN ŞARTLARI

Namazın şartları şunlardır:

1- Hadesten Tahâret

Hades kelimesi, “abdestsizlik ya da cünüplük sebebiyle meydana geldiği kabul edilen hükmî kirlilik” anlamındadır. Namazın geçerli olabilmesi için abdesti olmayan bir kişinin abdest alması, cünüplük halindeki kişinin de gusül abdesti alması gerekir. Âdet ya da loğusalık durumları devam eden kadınlar namaz kılamaz. Bu halleri sona erdikten sonra namaz kılabilmeleri için gusül abdesti almaları icap eder. Gusül abdesti veya abdest alabilecek su bulamayan yahut su bulduğu halde kullanma imkânı olmayan kişi teyemmüm eder.

2- Necâsetten Tahâret

Vücut, elbise ve namaz kılınacak yerde bulunan ve namazın geçerliliğine engel olan maddî pisliklerin temizlenmesi gerekir. Hanefî mezhebinde benimsenen görüşe göre namaz kılınacak yerin temizliğiyle ilgili asgari şart ayakların, ellerin, dizlerin ve alnın konacağı yerlerin temiz olmasıdır; burnun konacağı yer necis olursa -mekruh olmakla birlikte- namaz geçerli olur.

3- Setr-i Avret

“Vücutta dinen örtülmesi gereken ve başkasının bakması haram olan yerler” anlamındaki avret mahallinin namazda örtülmesi şarttır. İmkân olduğu halde örtünmeden kılınan namaz geçerli olmaz. Namazın bozulmasına sebep olan açık yerin ölçüsü konusunda fakihler arasında farklı görüşler vardır (bk. SETR-i AVRET). Namazda giyilen kıyafetin vücudun rengini göstermeyecek şekilde olması gerekir. Vücut hatlarını belli eden elbise ile kılınan namaz -mekruh olmakla birlikte- geçerlidir.

4- İstikbâl-i Kıble

Bu şart namaz kılarken kıbleye (Kâbe) yönelme gereğini ifade eder. Mescid-i Harâm’da namaz kılan kimsenin yüzünü ve yönünü bizzat Kâbe binasına çevirmesi şarttır. Kâbe’den uzakta bulunan kişi Kâbe’nin bulunduğu tarafa yönelir. Kâbe’ye uzak bölgelerde kıblenin belirlenmesi, Kâbe’ye yönelmenin nasıl gerçekleşeceği konusunda değişik görüşler mevcuttur (bk. KIBLE).

5- Vakit

Farz namazlar, bu namazların öncesinde ya da sonrasında kılınan sünnet namazlar, vitir namazı, teravih namazı ve bayram namazlarının kılınabilmesi için vaktin girmiş olması şarttır. Vakit aynı zamanda namazın vücûb sebebidir. Farz namazları genellikle vaktin ilk girdiği anda kılmak daha faziletlidir. Yatsı namazını ise gecenin ilk üçte birlik bölümüne kadar geciktirmenin faziletli olduğu kabul edilmiştir. Güneşin doğmasından yükselmesine kadar olan zaman diliminde, güneş tam tepe noktasındayken ve güneşin batma zamanında namaz kılmak mekruhtur. Bazı özel durumlarda öğle ile ikindi, akşam ile yatsı namazlarının birleştirilerek kılınması câiz görülmüştür (bk. CEM‘). Fıkıh âlimlerinin çoğunluğu, vakitlerin tamamının ya da bir kısmının oluşmadığı bölgelerde yaşayan müslümanların vakitleri takdir ederek namaz vecîbelerini yerine getirmeleri gerektiğini ifade etmiştir (bk. Karaman, İslâm’ın Işığında Günün Meseleleri, I, 110-120). Bir namazın vakti içinde kılınması edâ, vakti çıktıktan sonra kılınması kazâ olarak adlandırılır. Vakti girmeden kılınan namazın vaktinde yeniden kılınması gerekir. Vaktinde kılınamayan namaz “fâite” diye isimlendirilir. Herhangi bir namazın özürsüz olarak vaktinde kılınmaması ve kazâ edilmek üzere ertelenmesi günahtır. Hanefîler dahil olmak üzere fakihlerin büyük çoğunluğu bilerek namaz kılmama halinde kazâ, ayrıca tövbe edilmesi gerektiği görüşündedir. Düşman korkusu veya bir hastanın tedavisiyle meşguliyet gibi meşrû bir mazeret sebebiyle namazın kazâya bırakılması günah olmaz (ayrıca bk. EDÂ; KAZÂ; VAKİT).

6- Niyet

“Yalnızca Allah rızâsı için namaz kılmayı istemek ve hangi namazı kılacağını bilmek” anlamına gelen niyet fakihlerin çoğunluğuna göre namazın sıhhat şartı, Şâfiîler ve bazı Mâlikîler’e göre namazın rüknüdür. Niyetin kalple yapılması esas olup dille söylenmesi şart değildir. Ancak dille niyet etmek müstehaptır. Niyetin başlangıç tekbiriyle birlikte yapılması faziletli kabul edilmiştir. Nâfile namazlarda yalnızca namaza niyet etmek yeterli olup hangi namaz olduğu konusunda belirleme yapmak şart değildir. Cemaatle kılınan namazlarda imama uymaya niyet etmek gerekir.

NAMAZIN RÜKÜNLERİ

1- İftitah Tekbiri

Namaza başlarken “Allahüekber” cümlesini söylemektir. “Tahrîme” olarak da adlandırılır. Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuf’a göre namazın şartı, İmam Muhammed ile diğer üç mezhebe göre namazın rüknüdür. Tâzim ifade etmeyen dua cümleleriyle namaza başlandığında tekbir yerine getirilmiş olmaz. Tekbir cümlesinde Allah kelimesinin ilk harfini uzatarak Âllah şeklinde okumak mânayı bozacağı için namazı geçersiz kılar (ayrıca bk. TEKBİR).

2- Kıyam

İftitah tekbiri ve her rek‘atta Kur’an’dan okunması gerekli asgari miktar süresince ayakta durmayı ifade eden kıyam, farz ve vâcip namazlarda ve Hanefî mezhebinde benimsenen görüşe göre sabah namazının sünnetinde bir rükündür; gücü yeten kişi bu rüknü yerine getirmeden (meselâ oturarak) farz veya vâcip bir namaz kılarsa namazı geçerli olmaz. Bu asgari süre, kıyam tanımı ve kıyamdayken ellerin nerede ve ne şekilde bağlanacağı hususunda mezheplere göre farklılıklar vardır (bk. KIYAM). Hasta veya ayakta durmaya gücü yetmeyen kişiden kıyam yükümlülüğü düşer, bu durumdaki kişiler namazı oturarak kılar. Nâfile namazlarda kıyam rükün sayılmadığı için bunlar bir özür bulunmasa da oturarak kılınabilir, ancak ayakta kılmak daha faziletlidir.

3- Kıraat

“Kıyamdayken Kur’ân-ı Kerîm’den okunması gereken asgari miktarın okunması” demektir. Kıraatin iki rek‘atlı farz namazların, sünnet ve nâfile namazlarla vitir namazının her rek‘atında farz olduğu konusunda görüş birliği vardır. Hanefî mezhebine göre, kıraatin farz olduğu her rek‘atta kısa üç âyet veya buna denk düşen bir uzun âyet okumak gerekir. Diğer üç mezhepte kıraatin asgari miktarı her rek‘atta Fâtiha sûresinin okunmasıdır. Hanefîler’e göre kıraat üç ve dört rek‘atlı farz namazların herhangi iki rek‘atında farz, ilk iki rek‘atta yerine getirilmesi ise vâciptir. Şâfiî ve Hanbelîler’e göre kıraat farz namazın üç ve dördüncü rek‘atında da rükündür. Kıraat vecîbesinin dayanakları, imama uyan kimsenin kıraat yükümlülüğü, Kur’an’ın Arapça lafzının yerine bu lafızların meâlinin okunması halinde kıraat şartının yerine gelmiş olup olmayacağı konularında görüş farklılıkları vardır (bk. İBADET; KIRAAT).

4- Rükû

Her rek‘atta eller dizlere varacak derecede sırtın eğilmesini ifade eder. Hz. Peygamber’in uygulamasında en uygun rükû şekli sırt ve baş düz bir satıh meydana getirecek ölçüde eğilmektir. Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre rükûa giderken ve rükûdan kalkarken elleri kaldırmak sünnettir.

5- Secde

“Her rek‘atta vücudun belirli uzuvlarını yere veya yere bitişik bir mahalle koyarak iki defa kapanmak” demektir. Resûl-i Ekrem’in uygulamasına en uygun secde yüz, eller, dizler ve ayak parmakları olmak üzere yedi organ üzerine yapılan secdedir. Bunlardan sadece bir kısmı yerine getirildiğinde secdenin geçerli olup olmayacağı konusunda mezhepler arasında farklı görüşler vardır (bk. SECDE).

6- Ka‘de-i Ahîre

Namazların son rek‘atlarında belli bir süre oturmayı ifade eder. Üç veya dört rek‘atlı namazların ikinci rek‘atında yapılan oturuşa “ka‘de-i ûlâ” denir. Hanefîler’e göre Tahiyyat okuyacak kadar, Mâlikîler’e göre selâm cümlesini söylemeye yetecek kadar, Şâfiîler’e göre teşehhüd ve “Salli Bârik” dualarını okuyup namazdan çıkmak için verilen iki selâmdan ilkini vermeye yetecek kadar, Hanbelîler’e göre ise teşehhüdü ve Salli Bârik dualarını okuyup iki tarafa selâm verebilecek kadar bir süre oturmak gerekir. Ka‘dede oturuş şekli, asgari süresi, ka‘delerde okunan teşehhüdün sözleri ve hükmünde görüş ayrılıkları vardır (bk. KA‘DE; TEŞEHHÜD).

TADİL-İ ERKÂN

Namazın esasını oluşturan şartlar ve rükünler bunlardan ibaret olmakla birlikte ta‘dîl-i erkân ve namazdan kendi fiiliyle çıkmak fakihlerin bir kısmına göre namazın farz veya vâcipleri arasında yer alır. Ta‘dîl-i erkân “rükünleri düzgün, yerli yerinde ve düzenli olarak yapmak” demektir. “Yerine getirilen rüknün tam yapıldığına kanaat getirilmesi” anlamında olmak üzere “tuma’nîne” kelimesi ile de ifade edilmektedir.

Namazda ta‘dîl-i erkân rükûda, rükûdan doğrulma sırasında, secdede ve iki secde arasındaki oturuşta söz konusudur. Ebû Yûsuf’a ve Hanefîler’in dışındaki üç mezhebin fakihlerine göre rükün kabul edilmiştir. Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed’e göre ise vâciptir.

“Kişinin namazın sonunda kendi isteğiyle yaptığı bir fiille namazdan çıkması” anlamına gelen “hurûc bi-sun‘ih” Ebû Hanîfe’ye göre namazın bir rüknüdür. Ebu Yûsuf ve İmam Muhammed’e göre ise teşehhüd miktarı oturmakla namaz tamamlanmış olur.

Diğer taraftan farzlar arasında sıraya riayet etmek (tertip) Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre namazın rükünlerindendir. Şâfiî ve Mâlikîler’e göre namazdan çıkmak için birinci selâmın verilmesi, Hanbelî mezhebine göre iki tarafa selâm verilmesi farzdır.

Kaynak: M. Kâmil Yaşaroğlu, Diyanet İslam Ansiklopedisi





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)