Thread Rating:
  • 13 Vote(s) - 3 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Hikmet Nedir - Nerededir? (Kar©glanin 11 Temmuz 2016 Vaazi)
#1
RasitTunca-2 

Hikmet Nedir - Nerededir?

(Kar©glanin 11 Temmuz 2016 Vaazi)

Allah, hem haram olani yaratti, hemde neden yasak etti - Günah olana müsade etdide, neden birde günah yasak diyor - Hikmet Nedir Nerededir?

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

إِذَا رُجَّتِ الْأَرْضُ رَجًّا وَبُسَّتِ الْجِبَالُ بَسًّا فَكَانَتْ هَبَاء مُّنبَثًّا وَكُنتُمْ أَزْوَاجًا ثَلَاثَةً فَأَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ وَأَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ

Sadakallahul Aziym VÂKIA Suresi 4 - 5 - 6 - 7 - 8 - 9. ayetler

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

İzâ ruccetil ardu reccâ, Ve bussetil cibâlu bessâ, Fe kânet hebâen munbessâ,Ve kuntum ezvâcen selâseten. Fe ashâbul meymeneti mâ ashâbul meymenet
Ve ashâbul meş'emeti mâ ashâbul meş’emet.
Meali :
O zaman arz (yeryüzü) şiddetli bir sarsıntıyla sarsılmıştır.Böylece dağılıp toz zerrecikleri haline gelmiştir. Ve dağlar ufalanarak parçalanmıştır.Ve (o zaman) siz üç sınıfa ayrılmış olursunuz.İşte ashabı meymene [meymene sahipleri, amel defteri (hayat filmleri) sağından verilen cennetlikler], (ama) ne ashabı meymene! Ve ashabı meşeme [meşeme sahipleri, amel defteri (hayat filmleri) solundan verilen cehennemlikler], (ama) ne ashabı meşeme!

Sadakallahul Aziym VÂKIA Suresi 4 - 5 - 6 - 7 - 8 - 9. ayetler

---oOo---

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ الشَّيْطَانَ يَجْرِي مِنِ ابْنِ آدَمَ مَجْرَى الدَّمِ.

“Muhakkak şeytan kanın (bedende) dolaştığı gibi insanın damarlarında dolaşır.”

(Hadîs-i Şerîf, Müttefekun aleyh)

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ شَرِبَ مُسْكِرًا مَا كَانَ لَمْ يَقْبَلِ اللهُ لَهُ صَلَاةً أَرْبَعِينَ يَوْمًا.

“Allâhü Teâlâ, sarhoş eden herhangi bir şeyi içen kimsenin kırk gün namazını kabul etmez.”

( Hadis-i Şerif , Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

“Şarap (ve içki) bütün kötülüklerin anasıdır. Ve en büyük günâhlardandır.”

( Hadis-i Şerif )

“İçkiden sakınınız. Zira o bütün kötülüklerin anahtarıdır.”

( Hadis-i Şerif )

"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"

Yolculugumuza başliyoruz :

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

يَسْأَلُونَكَ عَنِ الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ قُلْ فِيهِمَا إِثْمٌ كَبِيرٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ وَإِثْمُهُمَآ أَكْبَرُ مِن نَّفْعِهِمَا وَيَسْأَلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَ قُلِ الْعَفْوَ كَذَلِكَ يُبيِّنُ اللّهُ لَكُمُ الآيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَتَفَكَّرُونَ

Yes’elûneke anil hamri vel meysir(meysiri), kul fîhimâ ismun kebîrun ve menâfiu lin nâsi, ve ismuhumâ ekberu min nef’ihimâ ve yes’elûneke mâzâ yunfikûn(yunfikûne) kulil afve, kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyâti leallekum tetefekkerûn.

Meali:

Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: “Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için (bazı zahirî) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından büyüktür.” Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “İhtiyaçtan arta kalanı.” Allah, size âyetleri böyle açıklıyor ki düşünesiniz.

Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 219 ayet

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالأَنصَابُ وَالأَزْلاَمُ رِجْسٌ مِّنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ إِنَّمَا يُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَن يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاء فِي الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَن ذِكْرِ اللّهِ وَعَنِ الصَّلاَةِ فَهَلْ أَنتُم مُّنتَهُونَ

Yâ eyyuhâllezîne âmenû innemâl hamru vel meysiru vel ensâbu vel ezlâmu ricsun min ameliş şeytâni fectenibûhu leallekum tuflihûn.İnnemâ yurîduş şeytânu en yûkia beynekumul adâvete vel bagdâe fîl hamri vel meysiri ve yasuddekum an zikrillâhi ve anis salâti, fe hel entum muntehûn.

Meali:

Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?

Sadakallahul Aziym MÂİDE Suresi 90 - 91. ayet

Kaldigimiz yerden yolumuza devam ediyoruz, gecen sohbette demişdik ki: artik kötüyü ve kötülügü, belayi ve karanligi zulumetide kucklama zamani demişdik ki, hani bazen insan yorgun düşerde, akşami özler, akşam olsada bir yorganima sarilsamda yatsam der ya, işde belada karanlikda öyledir, gün dönüpde ve geceye dogru yönünü tutunca, ve dünya güneşe sirtini dönüpde uzaga dogru yolunu tutunca, artik onun cekdigi zincir ve urgan artik karanliga dogrudu.r kuyuya kovaya sallayan zincir ile, boş kovayi sallarken kolayca sallarsin amma, suya daldiripda doldurdugun kovayi cekmek artik güc kudret ister. işde size zikir evradimizi verdik amma, ve binen gemiye bindi, ve aldi zikri kabul etdi, amma işde trenin ön lokomotfi eger güclüyse, elli tane arkasindaki vagonu cekebilir, amm işde bayira gelince "kazma sapi kürek sapi - kazma sapi kürek sapi der zorlanir" bayiri cikinca ise "hak ettik bok etik - hak ettik bok ettik" diye hizlanirde gidermiş, işde aynen öyle biz bu trenin lokomotifi gibiyiz ve biz cektikce siz cekceksiniz ardimdan geleceksiniz, bayir aşagi inerken ise, arka lokomotifiler HIZLANIP ön lokomotifide iterler, sanirlar kendileri cekiyor bu treni, halbuki treni lokomotif ceker, bu sefer onlarda arkdan itince, kolay yolda, motor hizindan daha fazla hizlanir cünkü itme kuvvertide birleşince doppel HIZ amma, bayir yukari gelince, hem kendini eckecek hemde birde ardina takilan binlerscesini, yani ey sofilerim bazen olur zikir durur gibi olur, üzülmeyin, yani bayira gelince bazen tren durcak gibi olur, amma rabbim güc taket verirse tirmaniriz inşallah bu yokuşuda, üzülmeyin. bu zikir ahlak halini alincaya kadar devam, birakmak yok, bir gün olmazsa yarin olur elbet, sabir rayina oturcak amma zaman gerek. insan bir inşaata başlar tuglacidan tugla gelcek, kum ocagindan kum, cimento fabrikasindan cimento, ve bunlarin olmasi yetmez, harc makinesi, su ve insan gücü ve akli, ve en sonunda evin planini cizen bir mühendisin yolunu takip ede ede, bir bir bina inşaa edilmeye başlanir. ve o plani okuyabilen bir ustaya ve ona yardimci ameleyede ihtiyaca var. yani öyle cart diye ev yapilmadigi gibi, bu yolu rabbim bize cizdirdi amma, tam rayina oturmasi için, mahmut tuncerin dedigi gibi: "bakkal amaca bakkal amca, unun varmi" hikayesi, ve sizlerin hepinize ihtiyacim var bu yolda. helvacisindan, cimentocusuna, demircisinden, aşcisina dişcisine kadar, yani woltran öyle kolay kurulmuyor. nuh a gemi yap diyen rabbim, neden ona gökten bir gemi indirmedide, nuhun gemi yapmasini istedi, ve senelerce süren geminin inşaatini bekledi tufan için. tufan öyle bilmem falanci gezegenin carpmasi falan filen diyenler var, böyle bir düşünce ahmaklikdir, cünkü tufani rabbim önceden haber verdimi? verdi. sonra gemiye başlandimi, taaki gemi yapildi, sonra ise birde gemiyi doldur denildi, ve hepsinden alip gemi dolunca, rabbim start verdi tufan haydi cik ve bunlari helak et dedi, yoksa öyle bir uzay haraketi falan degil, planli projili bir mühendisin elinden cikma bir inşaat gibi, o tufanda, nuh un ve rabbimizin elinden cikmiş bir projenin hayata gecrilimesidir o. yani Allah gök e emredince nuh a yardım et diye ,evet gezegenler yildizlarda elbet itaatker bir asker olarak nuh a itaat edip işde tuifani yaptilar, ve gök sanki yarildi, ve yerde delindi ve su kaynadi ve o olay burda degil dedikya neptunda oldu, ve neptun artik bir daha eski haline gelmedi, işde o gemi ile nuh ve ümmeti neptünden alinip dünyaya indirildiler, amma bizden sonra yer yok, yani son durak dünya, ve burdan sonra gidecek başka bir gezegen ve yildiz yok, o yüzden bu lokomtifin son wagonu, ister kabul edin, isterse etmeyin, artik kacacak göcecek yer yok, önümüz güneş, ardimiz karanlik dip kuyular ve işde dünya 21 hazirani gecince, yönünü karanliga dogru tutup, güneşe sirtini döner, ve uzak köşeye dogru gider, ve tam menizlden cikacakken, eger geri döndürlürse, bu sefer işde winter yani kiş menziline yol alir, yani kiş menzili artik dünyanin yönünü tker güneşe dönüpde, güneşe dogru hareketi demekdir . ve Nuhun gemisinde nasil aşcisi kuşcusu berberi lazimsa, benim gemime binenlerdende, aşcisindan kuşcusuna, berberinden doktoruna herkes lazim, yoksa bu grup büyük inşallah ve ve yol uzun.
ve işde Allah, başta yazdigmiz ayette buyuruyorki "ickidede faydalar var, amma zarari ,faydasindan cok" diyor ki yani onun faydasindanda faydalanmak lazimdir, icki tamamen memnu, yasak, haram olmaz. yine bunu kim kullanmiş, yine o kafir dedikleriniz ilaclarda ve yaralari temizlemede mesala alkol kulllanirlar, yani öyle olunca, Rabbin sözü hak, yani ickinin veya alkolunde faydasi var ve biz ona bundaki yaratma hikmeti diyoruz işde, sen onun faydali tarfinida keşfedip ondanda faydlanabilirsin yoksa gerici bir müslüma, icki yasak, azi cogu yasak der ve TIBBIN en önemli malzemesi olan alkolun faydali tarafinida kullanmak aklina bile gelmez, cünkü mümin için kirmizi dur demekdir, o illa dur demek olur, yani öyle olunca ondan iyi birşey cakabilcegini hesap etmez, ve işde kafir gibi böyle bir cesaretede ihtiyac varki, işde onun cesaretide, yasaklara karşi, haramlara karşi, yani yasaklara dogru zulumete dogru, gidip güneşe sirtini dönüp karnlikdanda faydalanabilmek gayesi güden bir akil, yani müminin akli karanlikdan faydalanmayi hesap etmez, cünkü onlara zulum ve zulumet yasak yani. o yüzden rabbim müminlereine buyuruyorki bir garip hal gördün veya olay ile karşilaşdin yani hirisizilk eden bir mümin gördün ve şaşdin, şaşma Allah onun icine ne hikmet gizledi, rabbim daha iyi bilir, bu yüzden buyuruyorki rabbim:
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

الَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَىَ جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَذا بَاطِلاً سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti vel ard(ardı), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ(bâtılan), subhâneke fekınâ azâben nâr.

Meali :

Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler.ve acayipliklere karşi “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler.

(ÂLİ İMRÂN Suresi 191. ayet)

ve dedikki melkler itaat etmek kabiliyetinde yaratildilar amma, ve secde etiler. oysaki şeytan isyan üzre halkolmuş ve secde etmemiş, o yüzden dedikki, her element kolayca bükülürken demir elementi egilmeyen, kolayca egilmeyen bükülmeyen, onun o isyani olmasa idi, ve hatta bunda karrali olmasa, az sonra egilse idi, yine demir demir olmazdi, onun tabiati, yani fitrati egilmemek üzre halkolmuş, sen bunu bilmezde "Allahda madem şeytani niye yaratdi" diye günaha girme, ona da Allah hikmet gizlemiş, sen bilmiyorsun diye, sanma ondaki hikmeti herkes bilmiyor, ve sana düşen hikmetini bilmedigin meselede işi Allah birakmak ve demekki

رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَذا بَاطِلاً سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ(bâtılan), subhâneke fekınâ azâben nâr

MEALI :

Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler.

(ÂLİ İMRÂN Suresi 191. ayetten pasaj)

işde biz bu ayetide zikrimize duamiza kattikki, okudukca okudukca, inşallah rabbim hikmet pinarlarini gönlünüze aktirirda, artik o acayip sandiginiz bazi şeyleri de anlamanizi saglar. ve dedikki kuyuya zincir ile kovayi saldin ise, ve suya degdi ve daldi doldu ise, onu birde geri cekmek lazim, ve zenciri ve kovayi daldirmak için, serendeki zinciri aşagi aşagi cekerken, bu sefer dolunca yüklü kovayi ve zenciri bu sefer tam ZIT istikmate cekmek gerekir ki, dolu kovaya sahip olabilesin degilmi, öyleyse sevap işleye işleye aydinliga vardinsa, bazen uyuşukluk, bazen hata, bazen günah ile, bu sefeer ZIT istikmete gitmiş olursun, ve bunu dünya denen ve cemadat cinsinden olan, dünya denen varlik, her 24 saatte bir yapiyor, yani bir gece bir gündüz oluyor, yin eher senede bir, bir yaz bir kış oluyor, hic dünya hep güneşin dibinde durursa sonbahar gelirmiki, yine hep sevap işlersek insanligin, insan olmanin hikmetini nasil anlayacagiz degilmi, cünkü insan günah işlemezse meleklige yükselir, amma insan melek degildir, bazen günah işler ve hata yapar, ve o yüzden rabbim bizzat kuranda diyorki ey insan deki :

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

رَبَّنَا لاَ تُؤَاخِذْنَا إِن نَّسِينَا أَوْ أَخْطَأْنَا

rabbenâ lâ tuâhıznâ in nesînâ ev ahta’nâ.

MEALi :

“Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak hata yaparsak bizi sorumlu tutma!

(BAKARA-286. ayetten pasaj)
işde bu ayetide zikrimize kattikki, bu ayetin ve hikmetin SIRRI aciga ciksin.

Madem hic günah işlenmiyecek ve Allahin muradi bizim hic hata yapmamiz olsa idi, niye kuranda bize bu ayeti yazsin bildirsin degilmi. öyleyse hikmetini bilmediginiz meselelere burnunuzu sokmayin ey mehdi askeleri. nitekim HIZIR musanin şeriatine uymayan işler tutunca razi gelmedi, ve itiraz etdi ve hikmet ilminden mahrum kaldi, oysaki HIZIRIN yaptiklarinda gizli SIRLAR vardi, onlarda bazi hikmetler vardi, ve peygamber olsan hemde kelamullah lakabli peygamber olsan, hikmetini bilmedigin işler olabilir, sen bilmiyorsun diye, o yanliş degildir, sadece belkide sen bilmiyorsun, belki herkes ondaki hikmeti biliyor olabilir degilmi ve o yüzden

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

كُتِبَ عَلَيْكُمُ الْقِتَالُ وَهُوَ كُرْهٌ لَّكُمْ وَعَسَى أَن تَكْرَهُواْ شَيْئًا وَهُوَ خَيْرٌ لَّكُمْ وَعَسَى أَن تُحِبُّواْ شَيْئًا وَهُوَ شَرٌّ لَّكُمْ وَاللّهُ يَعْلَمُ وَأَنتُمْ لاَ تَعْلَمُونَ

Kutibe aleykumul kitâlu ve huve kurhun lekum, ve asâ en tekrahû şey’en ve huve hayrun lekum, ve asâ en tuhıbbû şey’en ve huve şerrun lekum vallâhu ya’lemu ve entum lâ ta’lemûn.


MEALi :


Öldürmek sizin için kerih gösterildi oysaki , Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Hikmetini Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(BAKARA-216. ayet)



Hikmet için değişik tarifler getirilmiş, farklı mânâlar verilmiş. Bunlardan birkaçı şöyle:

HiKMET Nedir :

“İşleri en doğru ve en uygun biçimde yapmak.”
“Eşyanın hakikatinden bahseden ilim.”
“Eşyada gizli ilâhî sırlar ve gayeler.”
“Amelle beraber ilim.”
“Faydalı ilim ve salih amel.”
“İnsandaki akıl kuvvesinin istikamet üzere ve aşırılıklardan uzak olma mertebesi.”

ve insanoglu melegi ve faydali şeyleri kolayca kabul eder, amma şeytani ve zararli şeyleri kabul edip okuyamaz, ve onlarin hikmetini avamdan biri anlamaz, ve onlari sadece kötü sifati ile atfeder, oysaki Allah yilanin zehirinde şifa yaratandir, ve yilani kötü diye atfedince ona sokulamayan insan, onda şifa sakli oldugunuda bilemez bulamaz, oysaki öyle bir cesaretli insan lazimki, kötülügü ve kötüyüde araştirsin ve hikmet ehli olan süleyman ve davuda, şeytnlari asker vermiş , cenabi hak, bunu avam anlayabilirmi, şeytaninda caliştirilabilceginizi anlayabilirmi, şeytan sadece kötüdür ve düşmandir diye algilayan birisi süleymaanin hikmetini cözemez, ve o zman zincirde süleyman ve davud olmayinca, hakka vasil olmadaki seyri sülükdeki iki halka eksik olunca, ordan öteye gecemezki insan, ve davud ve süleyaman, şeytan ve cinlerden fayda gördüyse sen ben niye fayda görmiyelim, ey ahmak insan.

Hz. PeygamberBuyuruyorki:

“ilim ve Hikmet, mü’minin kaybolmuş malıdır; onu nerede bulursa alsın”

(İbn Mâce, Zühd 15; Tirmizî, İlim 19)

"Hikmetin konuşulup yayıldığı meclis, ne güzel meclistir."

(Dârimî, Mukaddime 28 )

"Bir ilim meclisine oturup hikmetli söz dinledikten sonra, bu meclisten bahsederken işittiği şeylerin sadece kötü kısımlarını anlatan bir kimsenin misali, bir sürü sahibi çobana gelip: 'Ey çoban, süründen bana bir koyun kes!' deyince, çobandan: 'Git, en iyisinin kulağından tut al!' iznine rağmen, gidip sürünün köpeğinin kulağından tutan adamın misalidir."

(İbn Mâce, Zühd 15; Ahmed bin Hanbel, 2/252)

"Hikmetin başı Allah korkusudur."

(Tirmizî; Feyzu'l-Kadir, 3/ 574; Beyhakî; Deylemî; Keşfu’l Hafâ, 1/421; İbn Merduyeh; İbn Kesir, 1/242)

"Yalnız iki kişiye hased (gıpta) edilebilir: Bir adam ki Allah kendisine hikmet vermiştir, o adam bu hikmet gereğince hareket ediyor ve bunu başkalarına da öğretiyor ve bir adam ki Allah kendisine mal vermiştir, o da malı Hak yolunda infâka/harcamaya koyulmuştur."

(Müslim, Salâtu'l-Müsâfirîn 47, hadis no: 267, -815-; Buhârî, İlim 15, Ahkâm 3, Zekât 5, İ'tisâm 13, Tevhid 45, Temennî 5; İbn Mâce, Zühd 23)

Rabbim ahirzman ümmeti, mehdi cemaatine, Hikmetle bakmak, hikmetle konuşmak, hikmetle susmek , hikmetle düşünmek nasip etsin. ve hikmetini bilemediklerine karşida isyan etmek degil "rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılân, subhâneke fekınâ azâben nâr" demeyi nasip etsin.

---oOo---


أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ


''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne, Amiyn.

Elfatiha maassalavat.

سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ

Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.

--OoO--

Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 11 Temmuz 2016 Pazartesi

Original Kar © glan





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)